Haberler :::
-
07.02.2023Yeni
Senatonun Gündemi: Deprem
2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Döneminin başlangıcı öncesinde haftalık olağan toplantısı için bir araya gelen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Senato üyeleri, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve bölge illerini etkileyen deprem felaketi ile ilgili taziyelerini paylaştı. 13 Şubat 2023 tarihinde bahar dönemine başlanacak eğitim öğretim programlarının değerlendirildiği toplantıda, depremden etkilenen bölgede ikamet eden öğrencilerin durumu ele alındı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse başkanlığındaki toplantıda; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, yüksekokul ve meslek yüksekokulu müdürleri ile senato üyeleri hazır bulundu. Genel Sekreter Nurettin Memur’un gündem başlıklarını paylaşmasıyla başlayan toplantıda, Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan deprem felaketi ve İKÇÜ özelinde başlanan çalışmalar ele alındı. Bahar döneminin akademik takvimde belirtilen şekilde 13 Şubat tarihinde başlanacağının ilan edildiği toplantıda ayrıca ders kayıt tarihlerinin 03 Mart 2023 cuma gününe kadar uzatılmasına karar verildi. Deprem bölgesindeki tüm öğrencilerin seçmeli ders seçimlerinde, talepleri olması halinde seçtikleri derslere ilişkin olarak ek kontenjanların açılacağının kararlaştırıldığı toplantıda, depremzede öğrencilerden 03 Mart 2023 cuma gününe kadar devam koşulunun aranmayacağı kaydedildi. Alınan diğer kararlara göre, deprem bölgesindeki yükseköğretim kurumlarından olup özel öğrencilik için başvuran öğrencilere; bu taleplerine ilişkin gerekli kolaylığın sağlanması, deprem nedeniyle mağdur olduğunu beyan eden İKÇÜ öğrencilerinin ders kayıtlanma, staj, uygulamalı eğitim gibi süreçleri hakkında ilgili birimlerin yetkilendirilmesine karar verildi. -
07.02.2023Yeni
İlk Yardım Kamyonu Yola Çıktı
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen 10 ildeki depremzede vatandaşlarımıza ulaştırılmak üzere “Haydi İKÇÜ Dayanışma Zamanı!” kampanyasını başlatan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde toplanan yardımlardan ilki yola çıktı. İKÇÜ Ana Yerleşkesi Destek Hizmetleri Binasında toplanan, İKÇÜ öğrencileri, çalışanları ve vatandaşlarca hazırlanan 1 kamyon yardım malzemesi, deprem bölgesine ulaştırılmak üzere İzmir Valiliği öncülüğünde AFAD İl Müdürlüğü koordinasyonundaki merkeze hareket etti. Hava koşulları sebebiyle öncelikli olarak battaniye, uyku seti, kışlık kıyafet, bot, elektrikli ısıtıcı, uyku tulumu, çocuk botu, çocuk atkısı, bebek maması bebek bezi, hijyen malzemeleri gibi ihtiyaçlar doğrultusunda bağışlanan yardımlar, görevlilerce tasnif edilerek deprem bölgesine gönderildi. Kısa sürede ciddi miktarda bir bağışın İKÇÜ’ye ulaştırıldığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, yardım kampanyasının devam ettiğini söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse, “Milletimizin başı sağ olsun. Deprem bölgelerimizden üzücü haberler gelmeye devam ediyor. Bir yandan da Türkiye'miz el ele, omuz omuza, hep beraber bu süreci atlatmak için elinden gelen her şeyi yapmak için seferber oldu. İKÇÜ olarak bu seferberliğe bir nokta dahi katkı koymak için haberi alır almaz harekette geçtik. Sosyal medyadan ve çalışanlarımıza duyurduğumuz kampanya çağrısı çok kısa sürede ses getirdi. Gece yarısı güvenlik görevlilerine topladığı yardım poşetini bırakan öğrencilerimiz oldu. İlçemizden duyan vatandaşlarımız, yardım kolilerini bırakmak için İKÇÜ’ye koştu ve yardımlarını buraya ulaştırmaya devam ediyorlar. İKÇÜ personeli de aynı şekilde seferber oldu. Tüm öğrencilerimize, gönüllü vatandaşlarımıza ve mesai arkadaşlarımıza sonsuz teşekkür ediyorum. Rabbim vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin, yaralılarımıza acil şifalar versin. Göçük altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımıza da sağ salim kurtulmayı nasip etsin" diye konuştu. -
04.01.2023
100. Yılın İlk Açılışı Mavişehir ASM
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Karşıyaka 26 no’lu Eğitim Aile Sağlığı Merkezi (ASM) hizmet binası, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in katıldığı resmi törenle hizmete açıldı. Yapımını iş adamı Niyazi Memur’un üstlendiği, Eğitim Aile Sağlığı Merkezi olarak TC Sağlık Bakanlığı tarafından Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine (İKÇÜ SUAM) devredilen hizmet binasının açılışına; Karşıyaka Kaymakamı Özkan Demir, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir İl Müftüsü Salih Sezik, İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, İzmir eski milletvekili Taha Aksoy, Karşıyaka İlçe Sağlık Müdürü Cenk Benli, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Başkanı Bilal Saygılı, Karşıyaka Muharip Gaziler Derneği Başkanı Halil Taşçı, siyasi partilerin temsilcileri ile İKÇÜ’den akademik ve idari personel katıldı. Ülkemiz Sağlıkta Dünya Liginde En Üst Sıralarda İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger açılışta yaptığı konuşmada sağlıkta son yıllarda gelinen başarılı noktaya dikkat çekti ve sağlık alanında Türkiye'nin dünyada üst sıralarda yer aldığını ifade etti. Vali Köşger, “Türkiye son yıllarda vatandaşa odaklı bir anlayışla büyük işler başardı. Sağlıkta dünyada en iyi örnekleri hayata geçiriyoruz ve diğer ülkelere kıyasla imrenilecek konumdayız. Bugün açtığımız sağlık merkezimiz bir kampüs içinde ve hemen arkamızda cami inşaatı var. Buraya bu hizmetin açılması ile oldukça isabetli bir işe imza atılmış. İnsan, bedeni ve ruhu olan iki boyutlu bir varlık. Vatandaşlarımız, fiziki olarak açtığımız ASM'de ruhi olarak ise camide sıhhat bulacaklar. Ben, Mavişehir'de bulunan hemşehrilerimize bu yapıyı kazandıran Niyazi Memur Bey ve ailesine teşekkür ediyorum. Ayrıca İKÇÜ nezdinde Rektör Prof. Dr. Köse’ye, İl Sağlık Müdürümüze, emek veren tüm çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi. Vatandaşlarımızla İç İçeyiz Törenin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ olarak kurulduğu günden bu yana politikalarının kente katkı sağlayan projelere imza atmak olduğunu söyledi. Rektör Köse, “Milletimizin hizmetinde, üniversite ile halkı aynı paydada buluşturan projeleri hayata geçiriyoruz ve bugün burada bunlara bir yenisini daha eklemekteyiz. İKÇÜ ASM’lerinden dördüncüsünü Karşıyaka bölgesinde hizmete açıyoruz. Bu merkezlerimizin sayısını arttırarak vatandaşlarımızla sağlık paydasında iç içe olmaya devam edeceğiz. Başta Sayın Valimize, İl Sağlık Müdürlüğümüze, bu merkezin yapımını üstlenen Sayın Niyazi Memur beyefendiye ve Memur ailesine, tüm hocalarımıza ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 375 ASM’de, 1381 Aile Hekimimizle En İyi Sağlık Hizmeti İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş da İzmir’e yeni bir sağlık tesisinin kazandırılması mutluluğunu paylaştıklarını söyledi. Müdürlük olarak vatandaşına daha iyi, daha konforlu sağlık hizmeti sunabilmek adına birçok protokole imza attıklarını belirten Doç. Dr. Emre Erkuş, “Bakanlığımıza bağlı, ASM’lerimiz, hastanelerimiz, sağlıklı hayat merkezlerimiz, ilçe müdürlüklerimiz ile vatandaşlarımıza en iyi sağlık hizmetini sunmaya devam ediyoruz. İzmir’de 375 ASM’de, 1381 aile hekimimizle vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Bugün İKÇÜ ile yaptığımız protokollerimizin dördüncüsü olan Karşıyaka ASM’yi hizmete açıyoruz. Kentin tüm paydaşlarıyla, tüm üniversitelerimizle iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri, hayırsever iş adamı Niyazi Memur ve aile üyeleri tarafından İKÇÜ Karşıyaka 26 no’lu Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’nin açılışı yapıldı. Vali Köşger ve beraberindeki heyet merkezi gezerek İKÇÜSUAM Müdürü Doç. Dr. Esra Meltem Koç’tan merkez ile ilgili bilgi aldı ve sağlık çalışanlarına iyi dileklerini iletti -
03.01.2023
İKÇÜ’den Gölcük'ü Kurtaracak Araştırma
İzmir Katip Çelebi Üniversitesinden akademisyenler, Ödemiş ilçesindeki Gölcük Gölü'nde ekolojik riskleri araştırdı. Saha çalışmasına Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, aynı fakülteden Doç. Dr. Serkan Kükrer ile Sosyal Beşeri Bilimler Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Vardar ile doktora öğrencileri katıldı. Araştırma ile kirliliğin kontrolü, alan yönetimi, iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele konularında yol haritası oluşturulması hedefleniyor. Kirlilik Seviyeleri Belirlenecek Çalışma hakkında bilgi veren Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, Gölcük Gölü’nden yüzey suyu ve sediment örnekleri toplandığını aktardı. Sonraki aşamada toplanan örneklerin laboratuvarda inceleneceğini belirten Prof. Dr. Özkan, “Yapılacak laboratuvar çalışmalarından sonra hem sudaki, hem de dipte birikmiş çamur örneklerindeki kirlilik seviyeleri belirlenecek. Bu analizler evsel ve tarımsal kaynaklardan gelerek göle giren çeşitli maddelerin düzeyleri ve depolanma süreçleri hakkında ayrıntılı bilgi sağlayacaktır” dedi. Öneriler Kamuoyu İle Paylaşılacak Gölün karşı karşıya olduğu ekolojik risklerin sayısal olarak irdeleneceğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, çalışmada ayrıca gölün küresel iklim değişikliklerinden ne ölçüde etkilendiğinin de araştırılacağını söyledi. Prof. Dr. Özkan, “ Kullanılacak olan indeksler ile göle giren maddelerin oluşturduğu potansiyel ekolojik riskler sayısal olarak ifade edilecektir. Çalışmanın bir diğer ayağını ise küresel iklim değişimlerinin göl ekosistemi üzerinde oluşturduğu baskıların belirlenmesi oluşturmaktadır. Çalışmadan elde edilecek tüm sonuçların istatistik analizler ile değerlendirilmesinden sonra havza ve sulak alan yönetimi ile ilgili öneriler kamuoyu ile paylaşılacaktır” şeklinde konuştu. -
02.01.2023
İKÇÜ’ye Üstün Başarı Gururu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Utku Kürşat Ercan, 2022 yılı TÜBA-GEBİP Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül törenine; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBA Asli Üyesi ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBA Konsey üyeleri, üniversite rektörleri katıldı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2001 yılından bu yana başarılı bilim insanlarının ödüllendirildiği akademi ödülleri, mühendislik bilimleri, doğa bilimleri, sosyal bilimler ile sağlık bilimleri kategorilerinde düzenleniyor. Durmak Yok, Yola Devam Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA VE TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, ödül alan bilim insanlarını, çığır açıcı çalışmalarından dolayı tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi bilimle, teknolojiyle, sanayiyle kalkındırmak istediklerini vurgulayarak “Bunun için de durmak yok, yola devam” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz, Millî Teknoloji Hamlesi rehberliğinde gerçekleştirdiği çalışmalarla, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaşıyor. Biz, siyasi bağımsızlığın teknolojik bağımsızlıktan geçtiğine samimiyetle inanıyoruz. Bilim ve teknolojiyi Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında en önemli araç, en etkili imkân olarak görüyoruz” diye konuştu. Marifet İltifata Tabidir 2022 yılı TÜBA ve TÜBİTAK ödüllerini almaya hak kazanan bilim insanlarını tebrik eden TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker de, dünyaca bilim insanlarının araştırmalarının ve önerilerinin hayati önem kazandığı bir döneme girildiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, himayelerinde yürütülen Türk-İslâm Bilim ve Kültür Mirası Projesi ile TÜBA Ödüllerine desteklerinden dolayı teşekkür eden Prof. Dr. Şeker, "Marifet iltifata tabidir düsturuyla verilen bu ödüller, sizlerin uykusuz geçen nice geceye mal olan yoğun emek mahsulü araştırmalarınız ve çalışmalarınız için devletimizin bir taltifi ve kadirşinaslığıdır. Bilim ancak insanlara faydalı olmak için yapıldığında anlam kazanır. TÜBA olarak 'bilim temelli danışmanlık' görevimiz kapsamında ülkemiz ve dünya gündeminde olan stratejik konulara çalışmalar yapıyoruz” dedi. Tören, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. -
29.12.2022
İKÇÜ’de Yılın Son Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) 2022 yılının son senato ve yönetim kurulu toplantısı Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin başkanlığında yapıldı. Rektör Yardımcıları, dekanlar, yüksekokul ve meslek yüksekokulu müdürleri ile senato üyelerinin katılımlarıyla yapılan toplantı, Genel Sekreter Nurettin Memur’un gündem başlıklarını paylaşmasıyla başladı. Toplantının başında konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, senato üyelerinin ve tüm İKÇÜ ailesinin yeni yılını kutlayarak, sağlık, esenlik dileklerini paylaştı. Takım Ruhu İçinde Görevi devraldığı günden bugüne karşılıklı etkileşim halinde güç birliği içinde çalıştıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Yönetim olarak devraldığımız bayrağı daha ileri merhaleye taşıyabilmenin sorumluluğu içinde çalışmaktayız. Bundan sonraki süreçte de siz değerli mesai arkadaşlarımızla İKÇÜ’ye daha fazla katkıda bulunabilmenin arayışında takım ruhu içinde bir arada olmaya devam edeceğiz” dedi. Daha Fazla Yayın, Daha Fazla Proje Takım çalışması kültürünün, huzurlu ve verimli çalışma ortamının kurum içerisinde yaygınlaşmasına özen gösterdiklerini vurgulayan Prof. Dr. Köse, tek amaçlarının İKÇÜ’nün ülkesine ve milletine katkı sağlayan bir yükseköğretim kurumu olması olduğunu kaydetti. Rektör Prof. Dr. Köse, “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin Türkiye'de ve dünyada daha üst sıralara ulaşması için, daha fazla yayın daha fazla proje üreterek, üstün bir duyarlılık ve görev bilinciyle; akademik ve idari çalışanlarımızın ve öğrencilerimizin mutluluğunu gözeterek çalışmaya devam edeceğiz. Takım ruhu ile başaramayacağımız hiçbir şey yok” diye konuştu. Gündem maddelerinin yanı sıra, eğitim-öğretim sürecine ilişkin yapılan çalışmaların değerlendirildiği toplantıda Rektör Köse tarafından senato üyelerine hediye takdiminde bulunuldu. -
28.12.2022
İKÇÜ’den Avrupa Yükseköğretim Sistemini Güçlendirecek Proje
Yükseköğretimde çok kültürlü eğitim bilincinin artırılması adına birçok başarılı projeye imza atan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) son olarak Avrupa Birliği yükseköğretim alanındaki iş birliği ortaklıkları kapsamında bir proje geliştirdi ve proje Türkiye Ulusal Ajansınca desteklenmeye değer bulundu. Proje, İKÇÜ koordinatörlüğünde, Romanya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İspanya ve Türkiye olmak üzere 6 ülkede iki yıl süreyle yürütülecek. Türkiye Ulusal Ajansı toplam 250 bin Euro hibe desteği sağlayacak. Uluslararası Projeler ve Erasmus Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay tarafından hazırlanan, ‘Çok Kültürlü Sınıflar: Yükseköğrenimde Kapsayıcı Öğrenme ve Öğretim’ (MultiClass- Multicultural Classrooms: Inclusive Learning and Teaching in Higher Education) adlı projede İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Dekan Prof. Dr. Sevtap Ünal, öğretim üyeleri Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu ve Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı araştırmacı olarak yer alıyor. Çok Kültürlülüğe Rehber Program Proje hakkında bilgi veren Koordinatör Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay, akademik personelin çok kültürlü sınıflarda eğitim verme becerilerinin arttırılması adına yenilikçi öğretim teknikleri üzerine yoğunlaşacaklarını kaydetti. Yabancı öğrencilerin eğitim için gittikleri ülkelerde bir takım sorunlar yaşadığını belirten Bakay, “Bu sorunların çözümüne ilişkin destek mekanizmalarının bulunmadığı görülmektedir. Yabancı öğrencilerin yaşadıkları sorunların kısa sürede çözülmesine katkıda bulunacak bir eğitim müfredatı sunduğumuz projemiz ile öğretim elemanlarının çok kültürlü ortamlarda eğitim verme ve bu ortamları yönetme becerilerini geliştirecek bir rehber hazırladık. Yenilikçi eğitim müfredatı, öğretici bir kılavuz ve öğretim materyalleri desteğiyle akademik personelin çok kültürlü sınıflarda eğitim verme becerilerini geliştirmeyi hedeflemekteyiz” dedi. 6 Ülkede Eşzamanlı Yürütülecek Yükseköğretimde artan yabancı öğrenci sayılarının bu projeye uygulanabilir bir alan yarattığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Bakay, üniversitelerin artık çok kültürlü kurumlara dönüştüğünü söyledi. Türkiye’den Yaşar Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin de yer aldığı projenin iki yıl içinde altı ülkede eş zamanlı olarak yürütüleceğini ifade eden Bakay, “İKÇÜ koordinatörlüğünde, İspanya’dan Universidad San Jorge, Romanya’dan Transilvania University of Brasov, Belçika’dan Hogeschool Gent, Bulgaristan’dan Sofia University, Çek Cumhuriyetinden Czech University of Life Sciences Prague ile ortak çalışma alanlarımız olacak. Bu üniversitelerle birlikte beş ulusal ve bir de karşılaştırmalı uluslararası rapor hazırlayacağız. Yüz yüze ve online olarak personel yetiştirme kursları da planlamaktayız. Erasmus+ öncelikleriyle doğrudan bağlantılı olarak Avrupa yükseköğretim sistemini güçlendirecek çıktılara ulaşacağımızı düşünüyoruz” şeklinde konuştu. -
26.12.2022
Potada İKÇÜ Başarısı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ÜNİLİG müsabakalarındaki başarılı sonuçlarına devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Dokuz Eylül Üniversitesi ev sahipliğinde tamamlanan müsabakalarda, İKÇÜ’yü başarıyla temsil eden erkek basketbol takımı turnuvadan 3’ncülükle döndü. İKÇÜ’nün genç sporcuları, dokuz üniversitenin mücadele ettiği Türkiye Üniversite Sporları Federasyonunca (TÜSF) düzenlenen ÜNİLİG Basketbol Bölgesel Liginde güçlü rakiplerini geride bıraktı. Turnuvaya Antrenör Taşkın Toprak, SKS Spor Birimi Şube Müdürü Turgay Avcı ile yoğun bir tempoda hazırlanan genç basketbolcular İKÇÜ’yü başarılı sonuçlarla temsil ederek DEÜ ve Yaşar Üniversitesinin ardından üçüncü oldu. Yaz aylarında düzenlenecek 3X3 Basketbol Türkiye Şampiyonası öncesi moral depolayan takım üyeleri, amaçlarının İKÇÜ’nün Türkiye'nin en iyi takımları arasına girmesi olduğunu paylaştı. Hedef 3X3 Basketbol Türkiye Şampiyonası Rektör Prof.Dr. Köse yayımladığı mesajda İKÇÜ’nün potadaki başarılı temsilcilerini tebrik etti. Prof. Dr. Köse, “Başarılı sporcularımızı, antrenör hocalarımızı ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu başarı üniversitemize hayırlar getirsin. Öğrencilerimize desteğimiz her zaman devam edecek ” dedi. Antrenörler Taşkın Toprak ile Turgay Avcı da, “Umuyoruz ÜNİLİG’deki başarılı performanslarımızı önümüzdeki sene yapılacak 3X3 Basketbol Türkiye Şampiyonasına taşıyacağız. Genç sporcularımız en iyisini yapma adına elinden geleni yapmaya devam edecektir” şeklinde konuştu. -
23.12.2022
Bağımlılıkla Mücadelede Tüm Kurumlar 'Hep Birlikte'
Uyuşturucu, alkol, tütün, davranışsal bağımlılık konularında farkındalık oluşturması amacıyla İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezince düzenlenen “Bağımlılıkla Mücadelede Hep Birlikte Panel ve Çalıştayı” Çiğli Ana Yerleşkede yapıldı. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde yapılan ve İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu’nun yanı sıra kamu kurum, kuruluş ve STK temsilcileri ile öğrencilerin takip ettiği çalıştayda, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, İl Müftüsü Salih Sezik ve İl Gençlik ve Spor Müdürü Murat Eskici panelist olarak yer aldı. İstikbal, Değerlerine Bağlı Yetişmiş Bireylerde İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, bağımlılığın çok katmanlı bir mesele olduğuna dikkat çektiği konuşmasında diğer milletlere göre bağımlılıkla mücadele noktasında Türk kültür ve aile yapısının sahip olduğu özellikler sayesinde bir adım önde olunduğunu söyledi. Vali Köşger “ Bilimsel, sosyolojik açılardan tespitler ve çözümler oldukça önemli. Ama bunun çözümü çocuğun bu alışkanlıklara hiç bulaşmaması, gençlerimiz riskli durumlara maruz kalmamasıdır. Sağlıklı bireyler olarak onların sosyal hayata kazandırılmasıdır. Bu da sağlıklı aile olur. Her zaman ifade ederim, istikbal değerlerine bağlı ailelerde yetişmiş bireylerde. Bu milletin temelini oluşturan köklerimizdeki aile yapımıza, özümüze dönmemiz gerekiyor. Çocuğu sevgi, şefkatle sarmalayan, koruyan bir yapıya sahibiz. Her ailenin kendi bir genetiği var. Günümüzde dış etmenlerden olumsuz etkilenen genetiği bozulmaya çalışılan aile yapımıza sahip çıkmamız lazım” diye konuştu. 'Narko Alan' ile Sokak Sokak İzmir’in Her Noktasındayız İzmir genelinde ilgili tüm kurumlarla topyekûn olarak tüm mücadele yöntemlerine başvurulduğunu ifade eden Vali Köşger, Türkiye’de ilk defa uygulanan 'Narko Alan' projesiyle sokak sokak şehrin her noktasında yer aldıklarını kaydetti. Vali Köşger, “Bireyin madde bağımlılığı kendiyle sınırla kalmıyor, önce tüm aileyi sonra tüm sosyal çevreyi saran bir probleme dönüşüyor. Tüm uğraşlara, profesyonel mücadeleye rağmen 10 kişiden ancak biri rehabilite edilebiliyor. Bu yüzden kişi o dar koridora girmeden müdahale edebilmemiz lazım. Çalıştayın İzmir’in bu can yakan sorununa yardımcı olacağını düşünüyorum. Emeği geçenlere, katılım sağlayanlara, Sayın Rektörümüz nezdinde teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Bağımlılık İle Mücadelenin Çözümü Ailede İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Köse de özellikle çocukluk ile ilk gençlik yaşlarında maddeye yönelimi önlemek için tüm sosyal kurumların el birliği ile mücadele etmesinin bir zorunluluk olduğuna işaret etti. Bu noktada aile kurumu bütünlüğünün hassas bir görev üstlendiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Çocukların yaşadıkları sorunları öncelikle aile içinde rahatça ifade edebilecekleri bir iletişim ortamı mücadelede başarıyı artıracaktır. Erken yaşlarından itibaren çocukların ebeveyn ilgi ve şefkati ile büyümesi bir gerekliliktir. Ailede kişilerin bekledikleri ilgi ve sevgiyi bulabilecekleri bir ortam, bağımlılık ile mücadelenin ilk adımı olarak düşünülmelidir. Madde kullanımı için aile içi iletişim ne denli önemliyse aile bütünlüğünün bozulmasında da bu maddelerin en önemli etken olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Sorunu bireysel tercih veya özgürlük çerçevesi içinde değerlendirmeye yönelik bakış açısı veya aileden kopan bireylerin sayısının artması, günümüzde bu maddelere daha fazla yönelme ile sonuçlanmaktadır” dedi. Çalıştay Çıktıları İlgili Bakanlıklarla Paylaşılacak Bağımlılığın her türü ile mücadelede başarılı sonuçlar alınabilmesi için, konunun hem toplum, hem STKlar, hem de kamu kurumları tarafından öncelikli bir mesele olarak algılanması gerektiğini ifade eden Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜSUAM) Müdürü Doç. Dr. Esra Meltem Koç konuşmasında, bu mücadelenin dini, psikolojik, hukuki, sosyal, eğitimsel ve idari yönleri ile ele alınması gereken çok unsurlu bir mesele olduğunu söyledi. Doç. Dr. Koç, “Çalıştay ve panel oturumlarımızda madde bağımlılığı ile mücadelede İzmir ilimizde ne durumda olduğumuzu, ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapmamız gerektiğini farklı kurumların bakış açışıyla ele alacağız ve bu ayrıntılı değerlendirmeler sonucunda oluşacak çalıştay raporumuzu ilgili bakanlıklarımız ile paylaşacağız” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, İl Müftüsü Salih Sezik ve İl Gençlik ve Spor Müdürü Murat Eskici'nin panelist olarak yer aldığı ilk oturuma geçildi. Bir Kereden Bir Şey Olmaz Demek Çok Yanlış Panelistlerden İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, ‘Bağımlılık Nedir?' göstergeleri, seyri, döngüsü gibi başlıkları ele aldığı sunumunda bireyin tütün, alkol bağımlısıyken madde kullanımına başlama oranının tekil madde kullanım oranlarına göre daha yüksek olduğunu aktardı. Doç. Dr. Erkuş, “Bir kere kullanımda bile bağımlı olma oranı çok yüksek maddeler bulunmaktadır. Bir kere başlanıldığı zaman artık bireyin sağlıklı haline dönme süreci oldukça zor, uzun süren rehabilitasyon süreçleri başlıyor. ‘O yüzden bir kereden bir şey olmaz’ özendirmelerine kanmadan, hiçbir şekilde başlamamak, merak etmemek ve gerekli çabanın gösterilmesi gerek” diye konuştu. 150 Bin Gencimize Ulaştık İl Müftüsü Salih Sezik de manevi danışmanlık desteğiyle bir çok kamu kurumuyla ortak çalıştıklarını kaydetti. Önleme, mücadele ve bilinçlendirme başlıklarında çalıştıklarını ifade eden İl Müftüsü Sezik, “30 ilçede müftülükler olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl 8 ayrı kurumla protokoller çerçevesinde başta KYK’lar olmak üzere gençlik merkezleri, ceza infaz kurumları, sosyal hizmet merkezleri ile çalıştık. Bu yıl 150 bin gencimize en az bir kere manevi danışmanlık yöntemiyle ulaşmışız. Hiç kuşkusuz bu yeterli değil. Daha çok kişiye ulaşmamız gerekiyor. Uzatamadığımız eller bizden hesap soracaktır. Rabbimizin ayet- i kerimede buyurduğu gibi ‘O’nun rahmetinden ümit kesmeyin. Allah dilerse bütün günahları bağışlar. Doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir” ifadelerini kullandı. Eğitimlerimizle 1 Buçuk Milyon Öğrenci Ve Yetişkine Ulaştık İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, 738 bin öğrenci, 56 bin öğretmen, 1830 rehber öğretmen, psikolojik danışmana sahip İzmir’de, bağımlılıkla mücadele başlığında etkin olarak çalıştıklarını ifade etti. Eğitim kurumlarında yürütülen bağımlılık faaliyetleri ile ilgili bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Yentür, “Madde, alkol, tütün, teknoloji bağımlılığı ve güvenli internet başlıkları eğitim sistemimizin en önemli ögesi haline geldi. Egosantrizm, benmerkezci yaklaşım ne kadar fazlaysa toplumsal olaylara duyarlılık o kadar azalır. Bizler çocuklarımızda empati kurma bilincini oluşturmamız lazım. Bir insanı yetiştirirken aklına hitap edeceğiz, aklıselim olacak, egosentrik anlayıştan uzak olarak kalbi selim olacak ve aynı zamanda zevk-i selim sahibi, estetik sahibi olacak. Bu üçünü birleştirdiğimiz zaman eğitim-öğretim sürecindeki bilgi, davranış bilinciyle tamamlanacak” dedi. İzmir özelinde yürütülen çalışmaları rakamsal verilerle paylaşan Yentür, teknoloji bağımlılığı konusunda 476 bin, sağlıklı beslenme konusunda 506 bin, tütün bağımlılığı başlığında 344 bin, alkol bağımlılığı başlığında 99 bin, madde bağımlılığı başlığında 115 bin olmak üzere il genelinde 1 milyon 542 bin öğrenci ve yetişkine ulaşarak yerel koordinasyona katkı sağladıklarını aktardı. Gençler Kırmızı Çizgimiz İl Gençlik ve Spor Müdürü Murat Eskici de bakanlık olarak önleyici tedbirler başlığında yaptıkları çalışmaları paylaştı. Gençlik merkezleri, gençlik kampları faaliyetleri sayesinde üniversiteler ve Yeşilay ile ortak birçok etkinliğe imza attıklarını kaydeden İl Gençlik ve Spor Müdürü Eskici, “Bakanlığımız bu sene 8 tematik kamp ile 1440 gence farkındalık eğitimi verdi. 237 proje için STK’larımıza 19 milyon destek sağlandı. İzmir’de 29 STK’ya 4 milyona yakın destekte bulunuldu. İzmir’de toplam 1040 spor kulübümüz var, 300 kulübümüze 5 milyona yakın destekte bulunduk. Tesisleşmeye önem veren bakanlığımız gençlerimizin daha ulaşabilir tesislere ulaşması için bu yıl İzmir’de 15 okula daha halı saha imkânı sağladı. Spor hayatın vazgeçilmezi. Sporun bedensel ve ruhsal faydalarını düşünürsek bağımlılıkla mücadelede oldukça önemli bir rolü var. Gençlerimiz bizim kırmızı çizgimiz, onları en iyi şekilde geleceğe taşımak için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. İzmir’deki Tüm Muhtarlarla Bir Araya Geliyoruz Uyuşturucu ile mücadelede sadece polisiye tedbirlerin yeterli olmadığını aktaran İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, çalıştayda bir araya gelen kurumların faaliyetlerinin de oldukça önemli olduğunu kaydetti. Uyuşturucunun yüzde 70 oranda evlerde kullanımın olduğunu aktaran İl Emniyet Müdürü Şahne, il genelindeki tüm muhtarlarla düzenledikleri toplantılarla bir araya geldiklerini söyledi. İl Emniyet Müdürü Şahne, “ İl genelinde düzenlenen 2137 farkındalık etkinliğiyle,187 bin kişiye ulaşıldı, 200 binin üzerinde broşür dağıtıldı. "Narko Alan" projesindeki 650 personelimiz ve 100’ün üzerinde ekiplerimizle tüm ilçelerimizde mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. Mahalle muhtarlarımızla iki tur toplantılar yaptık. Özellikle evlerdeki kullanımın dışında metruk binalar için tedbirlerimiz aldık. "En İyi Narkotik Polisi: Anne" projesi kapsamında 18 ayda verilen 1470 eğitimle 157 bin 596 anneye ulaşıldı. 2022 yılında 22 bin 473 olaya müdahale edildi, 1800 şahsın tutuklanması sağlandı. Bu rakamın 2023-2024 itibariyle aşağıya ineceğini düşünüyoruz” dedi. -
21.12.2022
Hemşirelik Bölümü Akreditasyonda Son Dönemeçte
Eğitim programlarının ulusal ve uluslararası standartlarda kalite çizgisine ulaşması için çalışmalarını başarıyla sürdüren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesinde Hemşirelik Lisans programının akreditasyon heyecanı yaşanıyor. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yetkilendirilen, Hemşirelik Eğitim Programlan Akreditasyon ve Değerlendirme Demeğine (HEPDAK) ocak ayında resmi başvuru yapan fakülte için görevlendirilen değerlendirme takımı, fakültedeki incelemelerini tamamladı. Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon Kurulu (HEAK) üyesi Takım Başkanı Prof. Dr. Ümit Seviğ, dış değerlendiriciler Gaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Özlem Ovayolu, Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Doç. Dr. Gülsüm Nihal Çürük ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nden öğrenci değerlendirici Melek Alaçam, hazırladıkları raporu bir toplantı ile paylaştı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya’nın ev sahipliğinde yapılan toplantıya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, fakülte akreditasyon komisyonu başkanı Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, akademik ve idari personel katıldı. Geri Sayım Başladı Saha çalışmaları hakkında bilgi veren Takım Başkanı Prof. Dr. Ümit Seviğ, fakülte işleyişiyle ilgili tespit ettikleri eleştirmeye açık alanlar, yeterli alanlar, iyileştirmeye açık alanlar, sürekli iyileştirme alanları hakkındaki sonuç bildirgesini kurum yöneticileriyle paylaşacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Seviğ, değerlendirmeleriyle ilgili bölümün 30 günlük yanıt verme takviminin başladığını aktardı ve sürece katkı sunan tüm yöneticilere teşekkürlerini iletti. Uzun Süren Emeklerin Sonucu Akreditasyon yolculuğunun her aşamasının oldukça öğretici ve değerli geçtiğini ifade eden Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya da kuruldan gelen geri bildirimlerin kendilerini oldukça memnun ettiğini söyledi. Akreditasyonda son dönemece girilmesinin heyecanını paylaşan Dekan Prof. Dr. Kaya, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse nezdinde tüm yönetime verdikleri destekler için teşekkür etti. Prof. Dr. Kaya, “Hocalarımız çok uzun zamandan beri büyük emeklerle çalışıyor. Bir taraftan eğitim programlarına, bilimsel araştırmalarına, hastane çalışmalarına devam ederken; bir yandan da kalite sürecindeki önemli adımları büyük bir özveri ve motivasyon ile atan tüm hemşirelik ailesine teşekkürlerimi iletiyorum. Göremediğimiz yönlerimize ayna tuttukları için geri bildirimlerini samimi olarak paylaştıkları için verdikleri emekler için HEPDAK’daki değerli hocalarıma da ayrıca teşekkür ediyorum. İKÇÜ, kuruluşundan bu yana her dönemde YÖK ve TSE önderliğinde yürütülen kalite yapılandırmalarını yerine getirmektedir. Her birimde oluşturulan kalite komisyonları çalışmalarını yoğun şekilde sürdürmektedir. Bu sürece dahil olan bir fakülte olarak gurur duymaktayız” diye konuştu. İKÇÜ Kalitesinin Farkında Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş da İKÇÜ’nün TSE belgesine uzun yıllardır sahip olmasının kalite çalışmalarına verdiği önemin göstergesi olduğuna işaret etti. Kurumsal akredite için 2023 yılı için YÖKAK nezdinde başlatılan belgelendirme aşamasını hatırlatan Prof. Dr. Akbaş, “ Hemşirelik bölümünün akreditasyon adımı oldukça değerli. Öncelikle bunun için üniversitem olarak teşekkürlerimi sunuyorum. Kalite çalışmaları tüm yöneticilere sürekli iyileştirmeyi işaret eder. Sürekli gözden geçirmek, eksikliklerin nerede olduğunu tespit etmek bizi başarılı sonuçlara götürür. Bu manada HEPDAK’ın bu değerli katkıları bizler için çok önemli. Çalışkan bir fakülte olan Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin bu süreçte gösterdiği çaba için tüm hocalarımıza şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Emek Dolu Ekip Çalışması Son olarak söz alan Akreditasyon Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, pandemi sürecinin bile çalışmalarına engel olmadığını vurgulayarak; gece gündüz demeden çalışan tüm ekip üyelerine teşekkür etti. Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem de bölüm olarak kuruluştan bu yana verilen emeklerin bir sonucu olarak akredite aşamasına ulaşıldığını vurguladı. Prof. Dr. Tokem, ekip çalışması sonucu gelinen başarılı nokta için tüm çalışma arkadaşlarına şükranlarını iletti. -
21.12.2022
İKÇÜ, Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu'nda Yer Aldı
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi liderliğinde, dijital teknolojiler alanında akademi, kamu ve sanayi arasında iş birliklerini güçlendirecek Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu protokolü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nin (İKÇÜ) içinde bulunduğu Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin katılımıyla imzalandı. İmza törenine İKÇÜ adına Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Akıllı Fabrika Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFSUAM) Müdürü Prof. Dr. Adnan Kaya, Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Merih Palandöken ve Dr. Öğretim Üyesi Kamil Çetin katıldı. Protokol; paydaş kurumlar arasında yer alan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle, İKÇÜ'nün yanı sıra, Ege Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesinin dahil olduğu 8 üniversite arasında imzalandı. Proje, Dijital Teknolojiler Alanında Nitelikli İnsan Kaynağının Geliştirilmesine Katkıda Bulunacak İmza töreninde konuşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, platformun ülkemizde bir ilk olduğunun altını çizerek yenilikçi teknolojilerde kamu, akademi ve özel sektör arasında iş birliklerini güçlendireceğini söyledi. Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu ile hem kamuda hem de özel sektörde yürütülen dijitalleşme çalışmalarını hızlandırıp destekleyecek temellerin atıldığını söyleyen Başkan Koç; yapay zekâ, veri bilimi, siber güvenlik, robotik ve bunlarla ilişkili teknoloji alanlarında kamu, akademi ve özel sektör arasında iş birliklerinin güçlendirmesinin hedeflendiğini ifade etti. Dijital İnovasyon ve İş Birliği Platformu’na zaman içerisinde diğer üniversitelerin yanı sıra özel sektörden katılımcıların da dâhil olacağını belirten Başkan Koç, programın sağlayacağı faydaları şu sözleriyle özetledi: “Program; kamu ve özel sektörün ihtiyaçlarına yönelik yerli teknolojik çözümlerin geliştirilmesi, kamu ve özel sektördeki insan kaynağının sahip olduğu ileri dijital becerilerin geliştirilmesi adına kısa / uzun dönemli eğitim programlarının hayata geçirilmesi, dijital ekonominin gelecekte oluşturacağı fırsatlardan en yüksek verimle faydalanılması adına strateji ve politika çalışmalarının desteklenmesi, uluslararası iş birlikleri ile hizmet kapsamının genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi gibi pek çok fayda sağlayacaktır.” Yakın zamanda imzalanıp katılım sağlanacak Dijital Avrupa Programı’nın dijital teknolojiler alanında ülkemizdeki nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine de önemli katkıları olacağını kaydeden Başkan Koç, “Dijital Avrupa Programı (DAP); özellikle yapay zekâ, yüksek başarımlı hesaplama ve veri analitiği alanlarında kritik dijital altyapıların kurulması açısından ülkemizdeki yerel ekosistemi destekleyecek ve ülkemizden paydaşların katılım sağlayacağı projelerin dijital teknolojiler alanındaki nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine de önemli katkıları olacaktır” dedi. Başarının Arkasında İstikrar Var İmza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite olarak dijital teknolojiler alanında nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine katkıda bulunacak olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Köse "Ülkemiz son yıllarda teknoloji alanında önemli projeleri hayata geçiriyor. Bu süreçlerde önemli görevleri üstlenen Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, ülkenin geleceği açısından oldukça önemli gördüğüm bir projeye daha imza atmış durumda. Uzunca bir süredir hazırlıkları devam eden Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu, bugün itibariyle somut çıktılar üretecek bir yapıya dönüşüyor. Üniversite olarak bu projede yer alan sekiz yükseköğretim kurumundan biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Gelinen noktada çok sayıda kurumun paydaş olduğu bir iş birliği kültürünü de hayata geçiriyoruz. Bu kültürün oluşmasının arkasında güçlü bir birlikte çalışma alışkanlığı var. Bunun yanında esas faktör ise 'istikrar'. Son yıllarda ülkemizin her alanda istikrarlı yapıya kavuşmuş olması, bizlerin geleceğe ilişkin vizyon belirlemesine katkıda bulunuyor. İKÇÜ ile birlikte veya bizden sonra kurulan üniversiteler arasında bu platformda yer alan tek üniversite olduğumuzun altını çizmek isterim. Bizim gibi 2010 yılından sonra kurulmuş bir üniversitenin bu projede yer almasının altında yatan şey de 'istikrar'. Teknolojiye, dijital dönüşüme ve akıllı sistemlere özel önem vererek; kaynaklarımız nispetinde yapılan çalışmaları destekliyoruz. İstikrarlı yapımız ve dinamik kadromuz bizi daha da ileri taşıyacak. Ben platforma önemli katkılar yapacağımıza inanıyor, hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. -
16.12.2022
Erasmus+ Program Rehberi Tanıtım Semineri Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Uluslararası Projeler ve Erasmus Koordinatörlüğü tarafından “Erasmus+ Program Rehberi Tanıtım Semineri” düzenlendi. Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan 2023 Erasmus+ Program Rehberi hakkında bilgilendirmelerin yapıldığı seminere, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay, Erasmus Kurum Koordinatörlüğünden Öğr. Gör. Koray Çelik ile akademik ve idari personel katıldı. Seminerde, Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay ile Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı tarafından Yükseköğretim, Mesleki Eğitim, Yetişkin Eğitimi, Okul Eğitimi alanlarında yapılabilecek; stratejik ortaklık projeleri, küçük ölçekli ortaklıklar ile diğer Erasmus+ projelerine ilişkin detaylı bilgilendirmelerde bulunuldu. Bilgi Artık Belirli Ülkelerin Tekelinde Olmaktan Çıktı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, sınırların kalktığı bir dünyada ülkeler arası etkileşimlerin de her alanda arttığına dikkat çekti. Üniversite olarak uluslararasılaşmaya verdikleri önemin altını çizen Prof. Dr. Bulduklu, Erasmus Programının sadece öğrenci ve personel hareketliliğinden ibaret olmadığını, eğitim programlarının yapılandırılması, bilgi ağlarının kurulması ve bilimsel ziyaretler için de önemli fırsatlar sağladığını kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “ Farkında ve farklı kavramlarını ilke edinen bir üniversite olarak farklı ülkeler ve farklı üniversiteler ile her kademede iş birliğine önem vermekteyiz. Son yıllarda ülkemiz yükseköğretimde bölgesinde ve dünyada akademik etkinliğini üst çıtalara yükseltmektedir. Türkiye, özellikle bölge ülkeleri için cazip bir eğitim merkezi haline gelmiştir. Bilgi artık belirli ülkelerin tekelinde olmaktan çıkarak uluslararası paylaşılan bir yapıya dönüştü. Bu açıdan öğrencilerin bir dönem veya bir sene yurtdışında değişim öğrencisi olarak eğitim görmesi bakış açılarına yeni boyutlar kazandırarak dünya insanı olmalarına katkıda bulunmaktır. Sınırların kalktığı günümüzde Erasmus değişim programı uluslararası boyuttaki kariyer koşullarına hazırlayan bir araç niteliği taşımaktadır”dedi. Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay, “2023 Yılı Erasmus+ Teklif Çağrısı ve Program Rehberi Tanıtımı” başlıklı sunumuyla katılımcılara bilgi verdi. Bakay somunumda, Erasmus programının işleyişi, başvuru süreçleri, amaçları sıkça yapılan hatalar başlıklarına değindi. Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı da “KA2 Projeleri” sunumuyla projenin yeni öğretim metodolojisi açısından yenilikçi yönlerini katılımcılara aktardı. -
15.12.2022
İKÇÜ’lü Öğrencilerin TÜBİTAK Projeleri Başarısı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu(TÜBİTAK) Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) “Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programları” kapsamında projesi desteklenmeye değer bulunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) öğrencileri için ödül töreni düzenlendi. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ve Proje Genel Koordinatörlüğünce hazırlanan programda İKÇÜ’nün başarılı öğrencileri başarı belgelerini Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin elinden aldı. İKÇÜ VIP Salonundaki buluşmaya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ Genel Sekreteri Nuretdin Memur ile çok sayıda öğrenci katıldı. Proje Tecrübeleri Güçlenecek Proje Genel Koordinatörlüğü olarak yürütülen çalışmalara öğrencilerin katılımının oldukça değerli olduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, gençlerin proje üretme süreçlerine erken dâhil olmasının gelecekte yapacakları projelerde onların tecrübelerini güçlendireceğini söyledi. Prof. Dr. Akbulut, “Gayretlerinden dolayı proje hazırlama ve sunma başarısı gösteren tüm öğrencilerimizi ve onlara destek olan danışman hocalarımızı tebrik ediyorum. Her alanda proje yapan bir üniversiteyiz ve sağladığımız imkanlarla daha büyük başarılara ulaşacağınızı biliyoruz” ifadelerini kullandı. Öğrencilerimizden Ülkemizin Gelecek Hedeflerine Anlamlı Destek Rektör Prof. Dr. Saffet Köse de proje kültürünün İKÇÜ geneline yaygınlaştırılmasına yönelik öğrencilerden gelen bu desteğin ve başarının gurur verici olduğunu kaydetti. Proje desteklenme sayılarının her yıl başarılı bir çizgide ilerlediğini belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı” ve “2209-B Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı” 2022 yılı birinci dönemi kapsamında öğrencilerimizin 58 projesi desteklenmeye değer görüldü. İKÇÜ, bu sonuç ile Türkiye genelindeki üniversiteler arasında 10’uncu, İzmir’de ise 2’nci oldu. İnanıyorum ki imza attıkları başarılarla öğrencilerimiz, ülkemizin bilim temelli bilgi ve teknoloji üretimi ile Milli Teknoloji Hamlesine, gelecek hedeflerine hayatları boyunca değer katmaya devam edeceklerdir. Bu başarılı sonuçlar için tüm öğrencilerimizi ve hocalarımızı en kalbi duygularımla tebrik eder, bundan sonraki çalışmalarında da her birine üstün başarılar dilerim” dedi. Öğrencilerden gelen önerilerin görüşüldüğü program, başarı belgelerinin Rektör Köse tarafından takdim edilmesiyle son buldu. -
15.12.2022
Uluslararası Dijital Çağda Hukuk Sempozyumu Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Hukuk Fakültesince düzenlenen “Uluslararası Dijital Çağda Hukuk Sempozyumu” düzenlenen açılış töreni ile Çiğli Ana Yerleşkesinde başladı. Hibrit olarak düzenlenen sempozyuma üçü yurt dışından olmak üzere çeşitli üniversitelerden katılan araştırmacılar ve Türkiye Barolar Birliğine (TBB) bağlı barolardan hukukçular yoğun ilgi gösterdi. Sempozyumun resmi açılışına, Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hanife Öztürk Akkartal, Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Koçak, Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşaviri Av. Ayşim Kelebek Kılıçaslan, Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Tülin Koç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Kerem Batır, DEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Refik Korkusuz ile çok sayıda konuk akademisyen ve öğrenci katıldı. Yeni Medya Sistemden Kaçışın Yeni Mecrası Hukuk Fakültesinin ilk bilimsel etkinliğine İKÇÜ olarak ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, dijital çağın sistem yapısını bütünselleşme ya da melezleşme şeklinde tanımlayarak; hukuki bilgiye erişimin hızı, kapsamı ve yönteminin de değiştiğini söyledi. Dijital hukuk kültürünün gelişmesinin tüm dünya için bir zorunluluk haline geldiğine işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Tüm hayatın dijital hale gelmesi, hukuki düzenlemeleri zorunlu kılmaktadır. Dijitalleşme, elbette çok sayıda yasal sorunu da beraberinde getirmiştir. Dijital ekonomi, dijital kimlik, elektronik kişi gibi kavramların her biri dijital olarak hukuka yaklaşımı gerektirmektedir. Başlı başına bir düzensizlik alanı olarak ortaya çıkan yeni medya esasen sistemden kaçışın bir yeni mecrası gibi görünmektedir” dedi. Hukukçuların Yerini Arama Motorları Aldı Hukuki olarak uygun olan bir karara yönelik yeni medya aracılığıyla yürütülen kampanyalarla kararların değişebildiğinin görüldüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Köse, her konuda bilgisine başvurulan hukukçuların yerini artık arama motorlarının aldığını sonuç olarak da yanlış ve yanıltıcı bilginin hızlı biçimde taraftar bulduğunu kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Kontrolsüz gücün güç olmadığından hareketle özgürlük ile adalet, bilgi alma ile kişisel haklar, habere erişme özgürlüğü ile kamu yararı arasında bir dengeye gerek olduğunu görüyoruz. Telif hakları, patentler ve gizli bilgiler yine hukukun dijital boyutunda üzerinde durulması gereken konular arasında sayılabilir. İşletmelerin markaları, fikri ve sınai hakları en sık saldırı altında olan hususlardır. Sempozyumdan, kişisel ya da kurumsal boyutta iftira, itibar suikastı, verilerin korunması, rekabet hukuku, kişilik hakları, verilerin toplanması, korunması, dijital dünyada mülkiyet gibi başlıklardan önemli çıktılar elde edilecektir” ifadelerini kullandı. Eski Protokol Kuralları Bir Tarafa Bırakıldı Okan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Koçak, yeni kurulan bir hukuk fakültesinin böyle yaşamsal bir konuyu ele almasının heyecan verici bir gelişme olduğunu ifade ederek tebriklerini paylaştı. Dijital dönüşümün hukuk alanına önemli etkilerinin olduğunu ifade eden Rektör Prof.Dr. Mustafa Koçak, “Değişen toplumsal ekonomik, teknolojik şartlara uyum sağlayabilmek için de hukuk sürekli bir değişim halinde olmak durumundadır. Kamu hukukçusu olarak demokrasiyi bu şartlar altında yeniden tanımlamak zorunda olduğumuzu ifade etmek isterim. Amerikan başkanları her konuda twtiterdan cevap veriyor. Artık eski protokol kuralları bir tarafa bırakıldı. Günümüz dünyasında her türlü bilgi, işlem; bilgisayar, akıllı telefon, tablet vb. teknolojik araçlar tarafından saklanılıyor. Bu gibi güncel başlıklarda hazırlanan bu sempozyum beni oldukça heyecanlandırdı. Programda kamu ve özel hukukla ilgili 37 oturum, 160’ın üzerinde katılımcının olması büyük ve çalışılmış bir organizasyon olduğunu gösteriyor ki bu çaptaki sempozyumları düzenleyebilmek hiç kolay değildir. Başta sayın rektörü, hukuk fakültesi dekanımızı ve böyle bir organizasyonu hazırlayan arkadaşlarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum”dedi. Yakında Herhalde İddianameleri Yapay Zekâlar Yazacak İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hanife Öztürk Akkartal da İKÇÜ’nün yeni kurulan bir üniversite olmasına rağmen hızlı bir şekilde gelişimine devam ettiğine dikkat çektiği konuşmasında, güzel bir kampüs yapılanması gözlemlediğini söyledi. Bu süreçte İstanbul Kültür Üniversitesi olarak İKÇÜ’nün ve yeni açılan hukuk fakültesinin her zaman yanında olacaklarını söyledi. Sempozyumun son derece önemli başlıkları içerdiğini ifade eden Rektör Prof.Dr. Akkartal, “Pandemi ile hayatımıza daha hızlı giren dijital gelişmelere baktığımızda bu alanda çalışılması gereken çok başlık olduğunu görüyoruz. Yakında herhalde iddianameleri yapay zekâlar yazacak, belki hâkimler yapay zekâ biçiminde oluşacak gibi. İlgili bir takım çalışmalar olduğunu biliyoruz tabi bazı riskler de var. Çok belirli olmayan bir alandayız. Ben ticaret hukukçusuyum, şirketlerle uğraşıyorum. Metaverse’ün ne olduğu tam olarak bilinmediği halde bir şeyler yatırılıyor, bir şeyler alınıyor. Önemli çıktıların alınacağı bu sempozyum dolayısıyla hem rektör hocamızı hem dekan hocamızı, hem de değerli akademik kadroyu ve emek veren herkese teşekkür ve tebriklerimi sunmak istiyorum” dedi. Bu Başlıkta En Kapsamlı Sempozyum İKÇÜ Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde uluslararası kapsamda düzenlenen “Uluslararası Dijital Çağda Hukuk Sempozyumunun ilk etkinlikleri olması nedeniyle ayrı bir heyecan duyduklarını paylaşan Dekan Prof.Dr. Kerem Batır, dijitalleşmenin kamu ve özel hukuk alanlarına etkileri, olumlu ve olumsuz yönleri ile inceleneceğini belirtti. İKÇÜ olarak bu sorumluluğun bilinciyle hareket ettiklerini söyleyen Dekan Prof. Dr. Batır, “İçinde yabancı üniversitelerin de bulunduğu toplam 72 eğitim kurumundan ve farklı barodan katılan 165 değerli katılımcımızı senkronize biçimde yüz yüze ve online olarak bir araya getiren bu çerçevedeki en kapsamlı sempozyumu gerçekleştirme gururu üniversitemize ait olacaktır. Söz konusu çalışma; dijitalleşmenin hukuka ve diğer bilim dallarına etkilerine ilişkin faaliyetlerin duyurulmasına da zemin hazırlayacaktır. Bu organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçen bütün personelimize, tebliğ sunarak bu alana katkı sağlayan ve dinleyici olarak bizleri yalnız bırakmayan katılımcılarımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Akademiye Önemli Görev Günümüzde dijitalleşmenin hukuk olgusunu adeta baştan oluşturduğunu aktaran Dekan Prof. Dr. Batır, gelenekselliği ve yapısal değişikliklere kapalılığıyla ünlü bu bilim dalı olan hukukun da dijitalleşmenin uç noktalarına ulaştığı bu çağda sorunlarla karşılaştığını vurguladı. Prof. Dr. Batır, “Hukuk alanında karşılaşılan uyuşmazlıklar dönüşüm geçirmiş, hukuk bilimi dijital çağın külfetlerine çözüm bulma arayışına girmiş, iç hukukta kamu ve özel hukuk ayrımındaki çizgi kaybolarak inter-disipliner çalışma alanları daha da artmıştır. Yerleşik norm ve kurallara sahip olan hukuk biliminin dijitalleşmenin gerekli kıldığı gelişimi yakalaması; uygulayıcılarının sağlam temellere dayanan hukuk birikimine sahip olmasının yanı sıra dijitalleşmenin getirdiği yeni ve bilinmeyen dünyanın kapılarını aralamaya istekli olmalarına bağlıdır. Bilhassa akademik kültürün taşıyıcısı olan üniversitelerimiz, gelişim ve değişimin öncüsü olma görevini yerine getirmelidir” dedi. Protokol konuşmalarının ardından açılış oturumunu İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hanife Öztürk Akkartal’ın yönettiği oturuma geçildi. -
13.12.2022
İKÇÜ’den “Yükseköğretimde Kalite Güvencesi ve Öğrenci Katılımı”
Yükseköğretim Kalite Kurulunun (YÖKAK) kalite güvencesi kültürünün öğrenciler tarafından benimsenmesi ve bu konuda farkındalık kazandırmak amacıyla üniversitelerde düzenlediği seminerlerin 41’incisi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde yapıldı. İKÇÜ Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz’in modeartörlüğündeki “Yükseköğretimde Kalite Güvencesi ve Öğrenci Katılımı” başlıklı seminerde, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, YÖKAK Uzmanı, Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Gonca Uludağ, YÖKAK Öğrenci Komisyonu Üyesi, Genç K-Uşak Topluluğu Başkanı Aslı Özmutlu konuşmacı olarak yer aldı. Son On Yılda Kalite Temelli Öğretim Politikası Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapılan semineri Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, kalite komisyonu üyeleri ile İKÇÜ Kalite Topluluğu üyeleri takip etti.İKÇÜ’nün gönüllü kalite elçilerine seslenen Rektör Prof. Dr. Köse, üniversitelerin kalite güvencesi sisteminin tüm süreçlerde işlemesi hem akademik birimlerin hem de Türk yükseköğretiminin daha rekabetçi yapıya bürünmesi için son derece büyük önem arz ettiğini ifade etti. Yükseköğretim açısından bakıldığında dersin değerlendirilmesinden programın incelenmesine, yükseköğretim kurumun değerlendirilmesinden alandaki eğitim için teknolojik uygunluğun değerlendirilmesine, kontrol ve düzenleme adımlarından iyileştirici uygulamalara kadar tüm aşamalarda kalite unsurunun yer aldığını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, “Ülkemizde çok sayıda üniversite ve programın oluşu, yurtiçi ve yurtdışı tercih edilirlikte kaliteyi önemli bir bileşen haline getirmiştir. Yükseköğretimde program akreditasyonları yoluyla diğer üniversitelerin önüne geçme arzusu, tüm programlar açısından süreçlerin ve değerlendirme kriterlerinin standardizasyonu yolunda önemli bir adım oluşturmuştur. Bu çerçevede özellikle son on yılda kalite temelli öğretim ve süreçlerin kalite güvence sistemi kapsamında yürütülmesi üniversite yönetimleri tarafından önemli görülür hale gelmiştir. Kalite, güvence altına alındığında bunun sonuçlarının uluslararası arenada önde olmak şeklinde çıktılar üreteceği açıktır” ifadelerini kullandı. 2022 Yılında Rekor Kıran Tek Ülkeyiz YÖKAK’ın son yıllarda yapmış olduğu çalışmalarla yükseköğretimde kalite ile ilgili önemli adımlar atıldığını ifade eden YÖKAK Uzmanı, Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Gonca Uludağ, kurul olarak amaçlarının yükseköğretim kurumlarını daha nitelikli ve daha kaliteli yapı kazanmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Uludağ, “Üniversite öğrencilerinin kalite süreçlerine aktif katılımı, kalite sistemlerinin doğru kurgulanmasına katkıda bulunması oldukça önemli. Bu alanda YÖKAK’ın çalışmaları ile Avrupa Öğrenci Birliği (ESU) Kalite Güvencesi Öğrenci Uzman Havuzu’na 2020 yılında 2, 2021 yılında 8 ve 2022 yılında 10 öğrenci ile üyelik başarısı gösterdi. 2022 yılındaki 10 öğrenci sayısı ile rekor kıran tek ülkeyiz. Bu aktif çalışmalarımızın neticesi öğrencilerimizin sürece gösterdiği ilgi ve destek ile gerçekleşti. Bu bizi ESU’da çok daha önemli bir konuma getirdi. Sonuç olarak buraya üye olan arkadaşlarımızın yurt dışındaki eğitim fırsatlarından yararlanmasının da önünü açmış oldu” dedi. Öğrencilerin Farkındalıkları Arttı Türkiye’nin yükseliş gösteren bu grafiğinin arkasında YÖKAK’ın 2019 yılında bünyesinde oluşturduğu Öğrenci Komisyonu’nun özverili faaliyetleri olduğunu vurgulayan Uludağ, ülkemizdeki yükseköğretim öğrencilerinin kalite güvencesi çalışmalarına yönelik farkındalıklarının artırıldığını kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Uludağ, kalite güvencesi süreçlerinin kurumlar, öğrenciler ve tüm paydaşlar tarafından benimsenmesinin Türk yükseköğretim kurumlarının görünürlüğü ve rekabet gücünün artmasında önemli bir rolü olduğunu aktarırken; akredite edilen eğitim programlarından mezun olmanın öğrencilere sağladığı avantajlara da değindi. Gönüllü Elçi Olun YÖKAK Öğrenci Komisyonu Üyesi, Genç K-Uşak Topluluğu Başkanı Aslı Özmutlu ise komisyon çalışmalarının gönüllülük esasıyla yürütüldüğünü ifade etti. Kalite komisyonlarında, öğrenci topluluklarında yer almanın avantajlarına değinen Özmutlu, “Kalite etkinliklerinde aktif olarak yer almak görünürlüğünüze katkı sunarken çok güçlü bir network ağına da sahip oluyorsunuz. Kalite elçisi olarak hem eğitim hayatınıza hem de bulunduğunuz üniversitelere çok değerli katkılarınız oluyor” diye konuştu. İKÇÜ’de yapılan kalite elçisi buluşması, öğrencilerden gelen öneri ve görüşlerin değerlendirilmesiyle son buldu. İKÇÜ’ye misafir olan YÖKAK Öğrenci Komisyonu üyeleri, seminerin ardından Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi. -
13.12.2022
Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İKÇÜ’de Ele Alındı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kadın ve Araştırma Uygulama ve Araştırma Merkezi/Kadın ve Aile Çalışmaları Öğrenci Topluluğu tarafından “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele ve Farkındalık” paneli düzenledi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde yapılan panele Aile ve Sosyal Hizmetler İzmir İl Müdürü Nesim Tanğlay, Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden Psikolog Ceren Erdur konuşmacı olarak yer aldı. Kadın Gerçek Değerini İslamiyet İle Buldu Zarafetin ve şefkatin en çok yakıştığı kadınlar ile şiddet eylemlerini yan yana getirerek konuşmanın utanç verici bir mesele olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, canlılara karşı merhameti ve şefkati merkeze koyan bir dinin mensupları olarak şiddet haberlerini görmekten büyük üzüntü duyduğunu paylaştı. Kadının gerçek değerini islamla bulduğunu aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, İslamiyet öncesi tüm dini inanışlarda kadına ve kız çocuklarına yapılan zulümlerin görüldüğünü örnekledi. Prof. Dr. Köse, “Ortaçağ Avrupası’nda içine cin kaçmış kadınlardan tutun, cadı avlarına kadar birçok insanlık dışı inanışların olduğunu görürsünüz. Kadının cinselliği üzerinden oluşturdukları birçok inanışları var. Kadının adeta ikinci derecede görüldüğünü görmekteyiz. Kadının gerçek değerini islamla bulduğunu düşünüyorum. Tüm canlılara karşı merhameti ve şefkati merkeze koyan bir dinin mensuplarıyız. Kur’an’a göre, kadın ve erkek birbirilerini tamamlayan varlıklar olarak yaratılmıştır. İslâm'da, insanlık ve Allah’a (cc) kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark yoktur” dedi. Kur’an Tüm İnsanlığa Merhameti Öğretir İslam’ın kadına verdiği değeri anlatmak için: “Cennet anaların ayağının altındadır.” hükmüne bakıldığında bütün anlayışın görülebileceğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, sağlıklı toplumlar oluşmasındaki ana unsurun aileden geçtiğini aktardı. Prof. Dr. Köse, “Kur’an tüm insanlığa merhameti, saygıyı, sevgiyi öğretir ki; Hz. Muhammed (SAV) Efendimizin hayatına baktığımızda da bunu görürüz. Kızı Hz Fatıma’yı ne kadar sevdiğini, ona ne kadar değer verdiğini, onu her zaman yanında bulundurmasından, ona olan bağlılığından anlıyoruz. Kur’an’ın emirleriyle kızların canlı olarak gömülmelerinin önüne geçilmesinden tutun, adaleti gözeten hukuki haklara, kendi başına ticaret yapma ve mal sahibi olmalarına, veraset almak gibi kadını önceleyen, koruyan emirleri okuyoruz. İslam kadını ve aile bütünlüğünü her zaman destekler ve korur” diye konuştu. Psikososyal Dinamikleri Analiz Etmek Lazım Kadına gösterilen şiddet ve eziyetin İslam dışı bir anlayış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köse, “Şiddet dünyanın her yerinde var. Bunun psikososyal dinamikleri var. Bir bütün halinde ele alınmadıkça, bu dinamikleri analiz etmedikçe şiddetin önlenmesi mümkün değildir. İKÇÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve öğrenci topluluğunun düzenledikleri etkinliklerin bu alandaki çalışmalara ve kadına karşı şiddetin önlenmesi konusuna katkılar sunmasını temenni ediyorum”dedi. “Kadın, İnsandır, Biz İnsanoğluyuz” Panelde kadına yönelik yapılan her türlü saldırının tüm insanlığa ihanet olduğunu kaydeden Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, medeniyetimizde ve İslamiyet’te kadının yerinin tüm insanlığa örnek teşkil ettiğini aktardı. Doç. Dr. Yiğit, “Kadın Hakk’ın nurudur” diyen Mevlana Hazretleri, kadından üstün olduğunu zanneden erkekleri de bilgisiz, kaba ve sevgisi az insanlar olarak tasvir ediyor. Tarihimize baktığımızda Terken Hatun’dan Hayme Ana’ya, Nene Hatun’dan Kara Fatma’ya kadar verdikleri mücadele ve azimleriyle efsane haline gelmiş nice kadınlarımız vardır. Buradan hareketle Anadolu’nun bilge ozanı Neşet Ertaş’ın şu sözünü hatırlatmak isterim: “Kadın, insandır, biz insanoğluyuz” ifadelerini kullandı. Şiddet Alışkanlığının Kökünden Kazınması İçin… Tüm dünyada fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kalan kadınların toplumları geleceğe taşıyacak ana unsur olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yiğit, “Kadınlarımızın güçlü, eğitimli ve güvende olduğu toplumlar ancak kendilerini geleceğe taşıyabilecektir. Kadın erkek yan yana, medeniyet yolunda binlerce yıldır birlikte yürüyoruz. Bu uzun yolculukta insanoğlu, güzel olduğu kadar çirkin manzaralara da şahitlik etti. Kadına yönelik şiddet, bu manzaranın en çirkinlerinden biridir. Şiddet, kime ve ne şekilde uygulandığı fark etmeksizin, toplumların ruhunda oluşmuş kötü bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığın kökünden kazınması için hepimiz canla başla mücadele etmeliyiz” diye konuştu. Aile İçerisinde En Fazla Şiddet Kadınlara Aile ve Sosyal Hizmetler İzmir İl Müdürü Nesim Tanğlay da aileyi oluşturan temel dinamiklerin kadın ve çocuklar olduğunu ifade ederek; şiddet meselesinde de çocuk ve kadına yapılan şiddetin ön planda ele alındığını söyledi. İl Müdürü Tanğlay, rakamların aile içerisinde en çok şiddet vakalarının kadına yönelik yaşandığını gösterdiğini kaydettiği konuşmasında, “Aile içerisinde bu husus cereyan ettiği zaman bunun sosyal niteliğine baktığımızda bu oran toplumları da etkiliyor. Bu oranlarla toplumdaki şiddet oranlarını da görebiliyoruz. Şiddeti sadece kadına indirgemek sadece kadın üzerinden şiddeti değerlendirmek doğru değil. Sonuçta insanın bulunduğu her yerde şiddetle karşılaşabiliyoruz“ dedi. Yasal Düzenlemelerin Uygulanmasında İş Birliği Şart 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine yönelik kanunun cinsiyet ayrımı yapılmaksızın şiddet mağdurlarının korunup gözetilmesi amaçlandığını aktaran Tanğlay, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı ve bu plana bağlı olarak yürütülen faaliyetlerle ilgili bilgilendirmede bulundu. Yasal düzenlemelerin ve ulusal politika belgelerinin benimsenmesi ve yerel düzeyde işlevsellik kazanmasının, şiddetin önlenmesi için son derece önemli olduğunu ifade eden Tanğlay, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kamu kurum ve kuruluşlarının koordineli, iş birliği içinde çalışma kültürü geliştirmesinin önemli olduğunun altını çizdi. Dünya Genelinde Her 3 Kadından 1'i Şiddet Mağduru Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden Psikolog Ceren Erdur ise kadına yönelik şiddetin, kamusal veya özel yaşamda fiziksel, cinsel, psikolojik ya da ekonomik olarak zarar veren ya da verebilecek her türlü eylemi kapsadığını belirtti. Dünyada her 3 kadından birinin fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını aktaran Erdur, “Dünyada her yıl 1,4 milyon insanın şiddet nedeni ile hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafında yayınlanan rapora göre, dünya genelinde her 3 kadından 1'i yani yaklaşık 736 milyon kadın fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Yine rakamlara göre şiddet en çok kadınlara, çocuklara, yaşlılara, engellilere, göçmenlere, evsizlere ve mültecilere yönelmekte. Aile içindeki şiddetin önlenmesinde erkek bireylerin de sorumluluk ve rolleri var. Toplumsal farkındalık ve bilinç kazandırmak için hepimize önemli görevler düşüyor” şeklinde konuştu. -
13.12.2022
İKÇÜ UBYS ESOGÜ’de
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından geçtiğimiz mayıs ayında dördüncüsünün Kuşadası’nda yapıldığı Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi Çalıştayına katılarak İKÇÜ ÜBYS ‘ye geçme kararı alan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi(ESOGÜ) resmen UBYS kullanıcısı oldu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde(ESOGÜ) düzenlenen imza töreni, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Demiral, Daire Başkan V. Ömer Tanberk ile İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tunçez katılımıyla yapıldı. ESOGÜ Yerli ve Milli Teknolojilerin Destekçisi ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, üniversite olarak milli ve yerli teknolojilerin kullanılmasına, uygulanmasına, üretilen bilginin üretime, teknolojiye dönüşmesine verdikleri önemin altını çizdi. Rektör Prof. Dr. Çolak, “Bir eğitim ve bilim kurumu için üretilen bilginin, yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin üretime, teknolojiye dönüşmesi son derece önemlidir. Bu kapsamda gerek kamu ile gerekse de özel sektörle yapılan iş birliklerine oldukça önem veriyoruz. İKÇÜ ile ESOGÜ arasında UBYS paydasında sağlanan bu karşılıklı bilgi alışverişinin, yerli ve milli teknoloji paylaşımının tüm üniversitemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu buluşmada emeği geçen başta İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse nezdinde yazılımda emeği geçen İKÇÜ’lü mühendislerimizi kutluyor, şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Bürokrasiyi Minimuma İndirgeyen Kolaylıklar Sistemi ESOGÜ’nün UBYS ailesine katılmasından duydukları memnuniyeti paylaşan İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği "Dijital Seferberlik" ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin yürüttüğü milli teknoloji hamlesi kapsamında, İKÇÜ’lü mühendisler tarafından yazılan UBYS’nin kullanım ağının genişlemesinden gurur duyduklarını ifade etti. Prof. Dr. Bulduklu, “Bir üniversitenin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak yapıda, tümleşik ve başka sistemlerle etkiletişime açık bir sisteme sahip bir yazılım olan UBYS’mizin ESOGÜ ailesince de kullanılacak olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. 2012 yılında başlayan UBYS projesi, T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın destekleriyle 34 modüllü içeriğiyle bir milyonu aşan kullanıcıya servis sağlıyor. Üniversitelerin idari ve akademik tüm süreçlerinin online olarak yürütüldüğü UBYS, hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de bürokratik süreçleri minimuma indirgeyen kolaylıklar sistemi. Bu sistemi bünyesine katan ESOGÜ’ye hayırlı olmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı. -
13.12.2022
İKÇÜ’den İMEAK DTO Başkanı Kıran'a "Hayırlı Olsun"
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi (GİDF) Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran'a "Hayırlı Olsun" ziyaretinde bulundu. Prof. Dr. Akbulut ve Prof. Dr. Özkan, İMEAK DTO Başkanlığına yeniden seçilen Tamer Kıran ve yönetim kurulu üyelerine yeni dönem görevlerinde başarılar diledi. 15 Ekim’de yapılan yönetim kurulu ve meclis başkanlık divanı üyelerinin belirlendiği seçimde İMEAK DTO’ nun şahsını yönetim kurulu başkanlık görevine layık gördüklerini ifade eden Başkan Tamer Kıran, başarılı bir görev dönemi geçirmenin, yönetim olarak aldıkları görevi layıkıyla yerine getirmenin haklı gururunu yaşadıklarını paylaştı. Kıran İKÇÜ’den yapılan nezaket ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti paylaştı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut ise İKÇÜ olarak İMEAK DTO ile kurulan yakın temaslara oldukça önem verdiklerin ifade ederek, akademi ile sektör kurumları arasında yapılacak iş birliklerinin değer arz ettiğini vurguladı. Görüşmede ayrıca iki kurum arasında lisans ve lisansüstü eğitim programlarında görüş alışverişinde bulunulurken; Prof. Dr. Süleyman Akbulut tarafından Başkan Kıran'a anı objesi takdim edildi. -
13.12.2022
Öğrenci Toplulukları ile Danışma Toplantısı Yapıldı
Üyeleriyle birlikte birbirinden farklı etkinliklere imza atan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS) çatısı altında faaliyet gösteren öğrenci toplulukları, düzenlenen istişare toplantısında bir araya geldi. Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Yasin Bulduklu’nun moderatörlüğündeki toplantıya, SKS Daire Başkanı Fatih Can, Kültür Birimi Şube Müdürü Bülent Maral, SKS birim sorumluları, öğrenci konseyi üyeleri, topluluk başkanları ile üyeleri katıldı. Sizlerin Katkısı İKÇÜ’yü Zenginleştirir İKÇÜ bünyesinde çeşitliliği zengin etkinliklerin yapılmasında öğrenci paydasının oldukça yüksek olduğunu kaydeden Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Yasin Bulduklu, yönetim olarak öğrenci organizasyonlarına yönelik çalışmalara her zaman destek olduklarını ifade etti. Öğrencilerini yenilikçi ve yaratıcı düşünmeye teşvik eden çerçevede çalışmalara imza attıklarını belirten Prof. Dr. Bulduklu, “Öğrencilerimizin geri bildirimleri bizim için oldukça önemli bir unsur. İKÇÜ’nün bölgesiyle, milletiyle bütünleşmesi gençlerimizden gelen destekle, topluluklarımızın yapacağı etkinliklerle sağlanır. Ayrıca gençlerimizin gerek toplulukların, gerekse de fakültelerimizin ve rektörlüğümüzün düzenlediği aktivitelere katılması en az derslerin katkısı kadar kişisel gelişimlerine fayda sağlar. Kampüs yaşamında ne kadar fazla sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler yapılırsa İKÇÜ o kadar zenginleşir” dedi. Prof. Dr. Bulduklu, sosyal, kültürel, sanatsal, bilimsel ve sportif yelpazede yapılmak istenen tüm etkinliklere, imkânlar ölçüsünde ve planlı olmak kaydıyla destek vermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi. UBYS Aktif Kullanılmalı SKS Daire Başkanı Fatih Can da öğrenci organizasyonlarına yönelik çalışmalar da birimler olarak topluluk üyeleriyle koordineli olarak hareket ettiklerini ifade etti. Başkan Can, topluluk faaliyetlerinin dijital ortamda UBYS sistemiyle kolaylıkla kayıt altına alındığını hatırlatarak topluluk etkinlikleri, yeni üye kaydı gibi işlemlerin elektronik ortamdan kolaylıkla yapılabildiğini söyledi. Toplantı, gençlerden gelen öneri ve taleplerin değerlendirilmesiyle son buldu. -
12.12.2022
‘Engellerden Daha Güçlüyüz’
Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) İzmir Şubesi üyeleri İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) misafiri oldu. İKÇÜ Sosyal Hizmet, Toplumsal Duyarlılık ile Avrupa Tıp Öğrencileri Topluluklarının ortaklaşa hazırladığı ‘Engellerden Daha Güçlüyüz’ etkinliğine katılan ZİÇEV İzmir Şubesi üyeleri hazırladıkları sahne performansları ile ayakta alkışlandı. Hekim Hacı Paşa Konferans salonundaki etkinliği, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melike Tekindal, ZİÇEV İzmir Şube Başkanı Nilgün Öztürk, ZİÇEV İzmir Şubesi Özel Vasfiye Orhan Akyıldız Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurum Müdürü Serpil İçli, vakıf temsilcileri ile çok sayıda öğrenci izledi. Farkındalıkları Ön Plana Çıkaran Bir Üniversite Etkinlikle konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, ‘Farkındayız, Farklıyız’ sloganı ile farkındalıkları ön plana çıkaran bir üniversite olduklarını kaydetti. ZİÇEV’in bu manadaki çalışmalarının önemine değinen Prof. Dr. Akbaş, “Bazılarımız doğuştan özelliklerle doğuyor, bazılarımız da hayatın akışı içinde bir takım özel durumlara sahip olabiliyor. Hayatımızda beklenmedik sürprizlerle karşılaşabilir, özel durumlarla birlikte hayatımızı sürdürebiliriz. Belki en yakınımız özel ilgiye sahip bir duruma gelebilir. Bu farkındalığa sahip olarak elimizden ne geliyorsa yapmak adına bizlere önemli görevler düşüyor. Öğrenci topluluklarımızın bu farkındalığa sahip olması bizlere umut veriyor. Hep beraber farkındalık bilinciyle onlara umut olmaya devam edelim. Yönetim olarak sizleri ağırlamaktan çok mutluyuz.” dedi. Önündeki Engeller Kaldırılmalı Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi ve Sosyal Hizmet Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Melike Tekindal da özel gereksinime sahip bireylerin toplumsal yaşama tüm bireylerle eşit şekilde katılabilmesinin önemine işaret etti. Toplumsal farkındalık oluşturarak hayata katılımlarının önündeki engellerin kaldırılmasının gerekliliğine işaret eden Doç. Dr. Tekindal, “Bizler ZİÇEV ile ortak çalışmalara imza atarak gençlerimizin de dâhil olduğu platformlarda toplumsal farkındalığa katkı sunmak için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Onları Hayata Hazırlıyoruz ZİÇEV olarak zihinsel engelli bireyleri topluma kazandırma çalışmalarının yanı sıra ailelerine de destek olduklarını aktaran İzmir Şube Başkanı Nilgün Öztürk, kızının zihinsel engelli olduğunu 7 yaşındayken öğrenen bir anne olarak bu farkındalığa katkı sunmaya başladığını aktardı. Öztürk, “Engelli gençlere tam gün hizmet veren sayılı kurumlar arasındayız. Haftanın beş tam günü onlarla birlikteyiz. Farklı branşlardaki halk eğitimi merkezi öğretmenlerimizin eşliğinde öğrencilerimizin birçok beceriye sahip olmasına olanak sağlarken; kaliteli zaman geçirmelerine katkıda bulunuyoruz. Onları hayata hazırlarken ailelerine de nefes alma imkânı sağlıyoruz. Folklordan, resime, el sanatlarına, dramaya kadar günlerini dolu dolu geçirmeleri için çalışıyoruz. Bizlerle birlikte çalışan tüm arkadaşlarımıza, eğitmenlerimize ve farkındalık bilincine sahip siz gençlerimize teşekkürlerimi sunuyorum ” dedi. Konuşmaların ardından ZİÇEV’in birbirinden yetenekli bireylerinin öğretmenleri ile birlikte hazırladığı sahne gösterilerine geçildi. Gençlerin sunduğu ritim gösterisi, halk oyunları ekibinin yöresel türküler eşliğindeki oyunları, şarkı ve şiir performansları ayakta alkışlandı.
Toplam 164
Okunma Sayısına Göre Haberler :::
-
1598 kez okundu
Yüz Yüze İKÇÜ’lü Oldular
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) yeni akademik yılın ilk öğrenci kayıt işlemleri, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ve Orman Fakültesi ile başladı. E-devlet üzerinden de yapılan ‘elektronik kayıt’ yerine şahsen kayıt yaptırmak isteyen yeni İKÇÜ’lüler, Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda kurulan kayıt masalarından işlemlerini tamamlayarak resmen İKÇÜ’lü oldular. Gençlerin kayıt heyecanını paylaşmak için kayıt alanını ziyaret eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın koordinasyonuyla oluşturulan masalarda kayıtları alınan öğrencilerle ve ebeveynleriyle sohbet etti. Yorucu sınav maratonunun neticesinde üniversiteli olmayı hak eden öğrencileri tebrik eden Prof. Dr. Akbaş, başarılı bir eğitim hayatı temennisini paylaştı. Güzel Anılarla, Başarılarla Dolu Bir Eğitim Hayatı İKÇÜ’nün yüzde doksan dokuz doluluk oranı ile öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversiteler arasında yerini aldığını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbaş, “Yeni kayıt döneminin hepimize ve öğrencilere hayırlı olmasını dilerim. İKÇÜ ailesi yeni fertlerini karşılamanın heyecanı içinde. Çalışma prensibinin odağına öğrencisini odaklayan bir üniversite olarak gençlerimizin her zaman yanındayız ve olmaya devam edeceğiz. Ailelerinin onlar için duyduğu haklı gururu paylaşarak; değerli öğrencilerimizi başarılarından dolayı bir kez daha kutluyor, güzel anılarla dolu, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir eğitim hayatı geçirmelerini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. “El Ele Güvenli Geleceğe” Öte yandan İzmir Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü, öğrencilerin daha iyi ortamda ve daha huzurlu bir eğitim dönemi geçirmeleri amacıyla İKÇÜ Fuaye alanında stant açtı. “El Ele Güvenli Geleceğe” projesi kapsamında açılan stantta, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli emniyet personeli, gençlerin eğitim ve öğretim hizmetlerini huzurlu ve güvenli bir ortamda tamamlaması, illegal oluşumların propaganda faaliyetleri ve eylemlerine karşı bilinçlendirilmesi, terör ve yasadışı faaliyetlere karşı farkındalık oluşturulması adına alınması gereken tedbirler hakkında ailelere bilgi verdi. Şahsen Kayıt İçin Son Tarih 26 Ağustos Diş Hekimliği Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, Turizm Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Tıp Fakültesi ile devam edecek kayıtlanma işlemleri; 26 Ağustos günü Su Ürünleri Fakültesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi ile son bulacak. 22 Ağustos itibariyle E-Devlet üzerinden başlayan kayıt işlemleri için ise son gün 24 Ağustos 2022. -
1406 kez okunduYeni
Senatonun Gündemi: Deprem
2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Döneminin başlangıcı öncesinde haftalık olağan toplantısı için bir araya gelen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Senato üyeleri, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve bölge illerini etkileyen deprem felaketi ile ilgili taziyelerini paylaştı. 13 Şubat 2023 tarihinde bahar dönemine başlanacak eğitim öğretim programlarının değerlendirildiği toplantıda, depremden etkilenen bölgede ikamet eden öğrencilerin durumu ele alındı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse başkanlığındaki toplantıda; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, yüksekokul ve meslek yüksekokulu müdürleri ile senato üyeleri hazır bulundu. Genel Sekreter Nurettin Memur’un gündem başlıklarını paylaşmasıyla başlayan toplantıda, Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan deprem felaketi ve İKÇÜ özelinde başlanan çalışmalar ele alındı. Bahar döneminin akademik takvimde belirtilen şekilde 13 Şubat tarihinde başlanacağının ilan edildiği toplantıda ayrıca ders kayıt tarihlerinin 03 Mart 2023 cuma gününe kadar uzatılmasına karar verildi. Deprem bölgesindeki tüm öğrencilerin seçmeli ders seçimlerinde, talepleri olması halinde seçtikleri derslere ilişkin olarak ek kontenjanların açılacağının kararlaştırıldığı toplantıda, depremzede öğrencilerden 03 Mart 2023 cuma gününe kadar devam koşulunun aranmayacağı kaydedildi. Alınan diğer kararlara göre, deprem bölgesindeki yükseköğretim kurumlarından olup özel öğrencilik için başvuran öğrencilere; bu taleplerine ilişkin gerekli kolaylığın sağlanması, deprem nedeniyle mağdur olduğunu beyan eden İKÇÜ öğrencilerinin ders kayıtlanma, staj, uygulamalı eğitim gibi süreçleri hakkında ilgili birimlerin yetkilendirilmesine karar verildi. -
1297 kez okundu
İKÇÜ'de Festival Zamanı
İki yıl aranın ardından öğrencilerin sabırsızlıkla beklediği İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bahar şenliği İKÇÜFEST’22, düzenlenen coşkulu kampüs yürüyüşüyle başladı. Festivalin açılış yürüyüşü öncesi öğrenciler, İKÇÜ Öğrenci Konseyi üyeleri ve öğrenci toplulukları merkez kütüphane önünde toplandı. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca organize edilen alanda kortej oluşturuldu. Türkiye'nin en büyük sivil mehteran bölüğü olan Karşıyaka Halk Eğitimi Merkezi, 2071 Mehteran Bölüğü eşliğinde Rektörlük Binasına yürüyüşe geçen şenlik kortejine burada Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, enstitü müdürleri, senato üyeleri ile akademik ve idari personel de dâhil oldu. Öğrencilerden Rektör Köse’ye Teşekkür İKÇÜFEST’22 coşkusunu paylaşan kortej, şenlik alanına ulaşarak etkinliklerin açılışını yaptı. Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Sırakaya, pandemi nedeniyle yapılamayan şenliklerin tekrar başlamasından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Başkan Sırakaya, “İKÇÜFEST'22’yi festival komisyonu, öğrenci konseyi ve öğrenci toplulukları olarak sizler için hazırladık. Bu bizler için önemli bir başlangıç ve sizlerin de katkılarıyla kalıcı hale getirmeyi amaçlıyoruz. Üniversitemizin her türlü imkânını bizlere sunarak destek olan, her zaman öğrencinin yanında olan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’ye ve emeği geçen herkese öğrenci arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum” dedi. Sizlerin Dönüşüyle Kampüsümüz Canlandı Şehir dışı bilimsel bir programı nedeniyle katılamadığı şenlikte, Rektör Köse’nin gençlere selamlarını ileten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, öğrencilere gönüllerince bir üç gün geçirmeleri temennisini paylaştı. Pandemi zorunlu şartlarının aşamalı olarak geride bırakılması sürecinde, İKÇÜ’nün öğrencisine kavuşmasını dört gözle beklediğini hatırlatan Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Kıştan sonra baharın gelişiyle yeryüzünün yeniden canlandığı gibi pandemiden sonra sizlerin dönüşüyle de kampüsümüz canlandı, coşkuyla doldu. Sevgili öğrenciler iyi ki varsınız. Bu dönem başından itibaren sizleri tekrar kampüste görmek, sizlerle yüz yüze ders yapmak, çeşitli etkinliklerde bulunmak bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bu nedenle bu bahar şenlikleri her zamankinden daha çok anlam ifade etmektedir” diye konuştu. İKÇÜ Gençliği En Güzelini Hak Ediyor "Farkında ve Farklı" olan İKÇÜ’lü gençlerin tüm imkânların en iyisini hak ettiğini belirten Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Milletimizin geleceği, ebeveynlerin umudu, görev ve sorumluluklarını beklendiği gibi yerine getiren siz İKÇÜ öğrencilerinin İKÇÜFEST'22’de eğlenmesi hakkıdır. 27 Mayıs'a kadar çeşitli etkinliklerle sürecek İKÇÜFEST’22’nin yorgunluğunuzu atmanızın; gelecek yıllarınızın, derslerinizin, görev ve sorumluluklarınızın da güzel olmasının habercisi olmasını dilerim. Bu etkinliklerin hazırlanmasında katkısı olan başta öğrenci topluluklarımız, kıymetli hocalarımız ve idari personelimiz olmak üzere herkese teşekkür ederim. Sevgili öğrenciler, ömrünüz bahar, baharınız ömür olsun” şeklinde sözlerini tamamladı. İlk Günün Yıldızı “Varsa Yoksa” Kortej yürüyüşüyle coşkuyla başlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bahar şenliği İKÇÜFEST’22’de ilk gün programı gençlerin yoğun ilgisiyle tamamlandı. #İKÇÜFEST22 hastagh ile birbirinden renkli görüntülerin paylaşıldığı sosyal medyada etkinlikler etiket yağmuruna tutuldu. Resmi açılışın ardından Dj Ferdi Kocatepe’nin iki farklı bölümde sergilediği performans gençleri coştururken; İKÇÜ Dans Topluluğu’nun şenlik için özel olarak hazırladığı Halk Oyunları, Latin Dansları, Hip-Hop, Lindy Hop dans performansları büyük beğeni kazandı. Tiyatro Festivalde… Prof. Dr. Fuat Sezgın Konferans Salonunda ise Tiyatro Topluluğunca sergilenen Haldun Dormen'in yazdığı, müzikal tiyatro tarihinin en önemli eseri ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ müzikalinin temsili vardı. İKÇÜ’lü başarılı tiyatrocular dönemin üçüncü oyunlarını başarıyla sahneledi. Colorfest ile rengârenk… Şenlik alanının en renkli etkinliği olan Color Game’de ilk günden yoğun ilgi gördü. İKÇÜ festivallerinin vazgeçilmez etkinliği haline gelen, boyaların havaya saçıldığı Color Game alanında renk cümbüşü oluştu. Alana özel beyaz t-shirt’leriyle gelen gençler, sınav stresini eğlenceli müziklere eşlik eden boyalarla attı. Sahne Senin… Şenlikte, İKÇÜ’lü öğrencilerden oluşan müzik grupları da sahneleriyle göz doldurdu. “Açık Mikrofon, Sahne Senin” performanslarının ilk gün sahnesini alan Grup Sector başarılı bir konsere imza attı. İlk Günün Yıldızı “Varsa Yoksa” Gecenin finalini ise elektronik rock sahnesinin yetenekli ekiplerinden Varsa Yoksa Grubu yaptı. Gitarda Onur Kopuz ve vokalde Burak Demirkesen’in olduğu grup kendi şarkılarının yanında rock müziğin sevilen şarkılarını seslendiği konseriyle İKÇÜ’lü gençlerin beğenisini kazandı. -
1273 kez okundu
İKÇÜ’de Program Doluluk Oranı %99,4
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından ilan edilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2022-YKS) yerleştirme sonuçlarına göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, %99,4 doluluk oranı ile öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversiteler arasında yerini aldı. ‘Farkındayız Farklıyız’ sloganı ile öğrencilerin ilgi gösterdiği üniversiteler arasında adından söz ettiren İKÇÜ bu yıl da gençlerin gözdesi oldu. İKÇÜ, üniversiteli olmak isteyen gençlerin gözdesi olduğunu YKS sonuçları ile bir kez daha tescilledi. Buna göre İKÇÜ bünyesinde bulunan 41 lisans ve 4 ön lisans programına okul birincileri kontenjanları da dâhil olmak üzere toplam 3.224 öğrenci yerleşti. Her geçen yıl artan başarı ivmesiyle İzmir’de eğitim görmek isteyen gençler tarafından tüm programları yoğun ilgi gören İKÇÜ, yerleştirme verileri ile hedeflediği doluluk oranını yakaladı. Hoş Geldiniz! İKÇÜ adına memnuniyetini paylaşan Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, kayıt heyecanı başlayan tüm öğrencilere seslenerek; YKS yerleştirme sonuçlarının öğrencilere, ailelerine ve ülkemize hayırlı olmasını diledi ve İKÇÜ ailesinin yeni üyelerine hoş geldiniz dedi. İKÇÜ’nün kuruluşundan bu yana geçen 12 yıla çok sayıda başarı sığdırdığını belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Çocuklarını büyük bir fedakârlıkla geleceğe hazırlayan ailelerimize, öğretmenlerinize ve üniversitemizi tercih ettikleri için yeni öğrencilerimize, teşekkür ediyor, yeni eğitim-öğretim döneminin kendilerine hayırlı olmasını temenni ediyorum. Aramıza yeni katılan öğrencilerimizden aldığımız güçle birlikte başarılarımıza başarı katarak yolumuza devam edeceğiz” dedi. Yolun Başında Olan Öğrencilerimize Desteğimiz Tam Ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle toplum yararına projeler üreten, ülke geleceğinde söz sahibi olan bir üniversite prensibiyle ilerleyen bir İKÇÜ olarak; fiziki ve akademik altyapıyı daima güncel ve en üst düzeyde tutma gayretinde olduklarını ifade eden Prof. Dr. Köse, “Yayımlanan rakamlara baktığımızda her yıl artan tercih edilme oranları, yeni açılan programlarımıza gösterilen ilgi yaptığımız çalışmaların yerinde ve doğru olduğunu ortaya koymaktadır. Hiç kuşkusuz bu başarının arkasında İKÇÜ’nün nitelikli akademik ve idari kadrosu var. Gençlerden tek beklentimiz derslerini takip ederek, katılım sağlayarak lisans hayatlarını başarıyla tamamlamalarıdır. Yolun başında olan öğrencilerimize bu süreçte ihtiyaç duydukları her konuda destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Sırada Kayıt Heyecanı Var Üniversiteye yerleşmeye hak kazanan öğrenciler E-kayıt veya şahsen tercihlerine göre kayıtlarını tamamlayabilecek. 22 - 24 Ağustos 2022 tarihleri arasında geçerli olan E-kayıt, https://www.turkiye.gov.tr/ web sitesi üzerinden yapılabilecek. E-Kayıt yaptıramayan veya e-kayıt işlemini tamamlayamayan öğrencilerimiz ise 22 - 26 Ağustos 2022 tarihleri arasında fakültelerinin ilan ettiği tarihte İKÇÜ’ye şahsen gelerek kayıtlarını tamamlayabilecek. Kayıt süreci hakkında detaylı bilgi için tıklayınız. -
1188 kez okundu
İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi'nde Mezuniyet Sevinci
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi, 2021-2022 eğitim öğretim yılı mezunlarını düzenlenen coşkulu törenle hekimlik hayatına uğurladı. Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak’ın ev sahipliğinde düzenlenen törende, 120 mezun, hekimlik hayatına merhaba dedi. Törende, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, İzmir Diş Hekimleri Oda Başkanı Diş Hekimi Yaman Yamangil ile mezunlar kadar heyecanlı olan aileleri İKÇÜ’nün başarılı hekimlerinin mezuniyet mutluluğuna ortak oldu. 10 Yılda Gelen Uluslararası Başarı Gençlerin başarılı bir eğitim sürecini tamamlamasında en büyük payın ailelerde olduğuna dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, diş hekimliğini klinik öncesi ve sonrası uygulamaları, laboratuvar çalışmaları ile çok fazla gayret gerektiren bir eğitim sürecini kapsadığını kaydetti. 2012 yılında eğitim hayatına başlayan genç bir fakülte olarak Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavında (DUS) gelen birinciliğin oldukça önemli bir başarı göstergesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bulduklu, “İKÇÜ Diş Hekimliğinin sayıları her geçen yıl artan uluslararası öğrencilerimiz ile alanında yetkin akademik kadromuzla uluslararası standartlarda verilen eğitimle, üniversitemizin adını dünyada duyurmaya devam edeceğinden eminiz. 10 yılda önemli başarılara imza atan fakültemizin tüm akademik ve idari personeline teşekkürlerimizi sunuyoruz. Pandemide Diş Hekimliği Hastanemizin hizmet vermeye devam etmesi sizleri zorlasa da biliyoruz ki; bu tecrübe sizin meslek hayatınıza önemli kazanımlar sağladı. Kuşkusuz diş hekimliğinde eğitim, hiçbir zaman bitmemektedir. Fakültemizde verilen kaliteli teorik ve pratik eğitimin ardından gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında Diş Hekimliği mesleğini en iyi şekilde icra edeceğinize canı gönülden inanıyoruz. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” dedi. 2021 Uzmanlık Sınavının Birincisi İKÇÜ’den Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak da ulusal ve uluslararası alanlarda birçok başarıya imza atan fakültelerinin genç mezunlarıyla her geçen daha da güçlendiğini ifade etti. Dekan Prof. Dr. Gülten Kavak, “Uluslararası sıralamada İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi olarak, birçok üniversiteyi geride bırakarak üst sıralarda yer almıştır. Bu bağlamda Üniversitemiz ve fakültemiz adına gurur duyduğumuz 2021 yılı diş hekimliği uzmanlık sınavında birinci olan öğrencimiz Batuhan Tümen'i kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu. İKÇÜ Sizin Yuvanız Diş hekimliği lisans programının oldukça zahmetli ve özveri gerektiren bir eğitimi kapsadığına dikkat çeken Prof. Dr. Kavak, özellikle pandemi sürecinde çok çalışarak başarıyla deneyimleyen tüm mezunlarını tebrik etti. Dekan Prof. Dr. Kavak, “Çağdaş bilimi ve bilgiyi yakından takip ederken ülkesine ve insanlığa hizmet etmeyi benimsemiş, mesleğini uygularken karşılaşacağı zorluklardan yılmayan, diş hekimliği öğrencilerinin eğitiminde emeği olan öğretim üyelerimize teşekkür ederim. Öğrencilerimizin eğitimi süresince anne şefkati ile her türlü problemleri yılmadan çözen tüm idari personelimize teşekkür ederim. En büyük teşekkürü de sevgili ailelerimiz hak ediyor. Çocuklarınızla ne kadar gurur duysanız azdır. Biz de sizlerle birlikte aynı gururu yaşıyoruz. Değerli öğrencilerimiz artık kutsal bu mesleğin birer üyesi oldular. Onları İKÇÜ’den birer hekim olarak uğurlarken fakültelerini birer yuva olarak kabul etmelerini temenni ediyorum. Bu sıcak yuvanın kapıları gurur duyduğumuz öğrencilerimize hep açık” şeklinde konuştu. Dört Dörtlük Bir Eğitim Aldık Mezun arkadaşları adına duygusal bir konuşma yapan fakülte birincisi Berker Alpöz, beyaz önlüklerinin giydikleri ilk günden bu yana hayatları boyunca unutulmayacak anılar biriktirdiklerini söyledi. İKÇÜ’den aldıkları gerek klinik öncesi gerek klinik eğitimlerle dört dörtlük bir lisans programı tamamladıklarını belirten Alpöz, “Bu beş yıl bizim için çok zorluydu. Stajlarımız, yetiştirmeye çalıştığımız klinik ödevlerimiz, hiç bitmeyen sınavlarımız vardı. Bu zorlu maratonu başarılı bir şekilde tamamladık. Bizler artık kendi ayaklarımız üzerinde duran bireyler olarak mezun olduk. Çok değerli ailelerimiz ve bizlere her konuda destek olan eşsiz hocalarımıza minnet duyuyoruz.” dedi. İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanı Diş Hekimi Yaman Yamangil de genç hekimlere meslek birliklerinin kapılarının sonuna kadar açık olduğunu vurgulayarak; “Diş hekimliği eğitimi bir yönüyle usta-çırak ilişkisidir. Bizlerin sizlere, sizlerin de bizlere ihtiyacı var Mesleğinizin etik ilkelerine sahip çıkan başarılı hekimler olacağınıza yürekten inanıyorum.” şeklinde sözlerini tamamladı. Konuşmaların ardından %100 İngilizce Lisans Programında dereceye giren Berker Alpöz, Arya Kürkcü, Aylar Teke ile Türkçe lisans programında dereceye giren Zeynep Hayta Ceren Palalı ve Simge Burgucu’ya törene katılan protokol tarafından plaket takdim edildi. Fakülte birincisi Berker Alpöz mezuniyet kütüğüne plaket çakarken; Doç. Dr. Süleyman Agüloğlu eşliğinde Diş Hekimliği Andı içen hekimler kep atarak mezuniyetlerini kutladı. -
1135 kez okundu
“Kurtuluşun ve Kuruluşun Sembol Şehri” İzmir
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Türk Tarih Kurumu iş birliğiyle düzenlenen “Şehir Kültür Medeniyet: Çaka Bey’den Günümüze İzmir” Sempozyumu İzmir protokolünün de katıldığı resmi törenle başladı. Uluslararası 128 bildirinin yer aldığı sempozyumun açılış törenine İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu, İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İKÇÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Turan Gökçe, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Ege Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Ersan, Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Berktaş, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Hilmi Atabay, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Serkan Tezel, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, İl Müftüsü Salih Sezik, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaya, Dekanlar, STK Temsilcileri, kurum ve kuruluşlardan gelen yöneticiler ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Program İKÇÜ Sanat ve Tasarım Fakültesinden Öğr. Gör. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin solistliğinde, Prof. Dr. Ömer Özden, Doç. Dr. Serkan Çelik, Dr. Öğr. Üyesi Cem Çırak ve Ege Üniversitesi Devlet Klasik Türk Musikisi Konservatuvarından Öğr. Gör. Kâşif Demirözü, EÜ Türk Müziği Konservatuvar öğrencisi Ahmet Can Yakar’ın eşliğinde İzmir için bestelenen eserlerin seslendirildiği müzik dinletisiyle başladı. Sempozyuma telgraf yollayan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen sempozyumun açılışından duyduğu memnuniyeti paylaştı ve başarılar diledi. “Kurtuluşun ve Kuruluşun Sembol Şehri” İzmir Sempozyum düzenleme kurulu adına konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, 15 Mayıs 1919’da işgal edilen İzmir’in 9 Eylül 1922’de kazandığı istiklâlinin 100’ncü yılı vesilesiyle düzenledikleri üç gün sürecek sempozyumun değerli bilgilerin paylaşılacağı bir bilim şöleni olacağını kaydetti. İKÇÜ’nün kurulduğu günden bugüne toplumun “şehir, kültür, medeniyet” perspektifinden “tarih” bilincini canlı tutmak için üzerine düşeni yapmaya gayret gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Gökçe, “Açılışını yapmak üzere bizleri onurlandırdığınız sempozyum da bu gayretin ortaya koyduğu sonuçlardan biridir. 705 yıl boyunca İzmir, bünyesinde barındırdığı farklılıkları zenginlik sayan, onları bir arada tutan hoşgörü ortamını ideal ölçülerde yaşatan gerçek anlamda bir şehir oldu. Bu hasletlere sahip olan Güzel İzmir, aynı zamanda 19 ve 20. yüzyıllarda asırlardır yaşadıkları topraklardan koparılarak sığınabilecekleri güvenli bir liman arayan muhacirlere kucak açan vefakâr ve fedakâr bir yerleşim oldu.Anadolu’nun Akdeniz’e açılan penceresi konumunda bulunan İzmir, 17. yüzyıldan itibaren yoğunlaşan iktisadi ve ticari faaliyetlerle elde edilen zenginlikle aynı zamanda edebiyat, kültür ve sanat faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir merkez oldu. Bunda, daha 15. yüzyıldan itibaren kendisini besleyen Tire, Birgi, Ayasuluğ ve Bergama gibi merkezlerden yayılan bilim, kültür, sanat faaliyetlerinin büyük etkisi oldu” dedi. Uluslararası Katılımlarla Toplam 128 Bildiri Sempozyumun içeriği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gökçe, “Programda, 1081-1402 yılları arasında 321 yıl devam eden fetih sürecinden başlayarak, yakın zamanlarda etrafımızdaki dünyada yaşanan karışıklıklardan kaçarak ülkemize sığınan ve İzmir’de yaşayan göçmenlerle ilgili sorunlara kadar uzanan farklı konuların ele alındığı toplam 128 bildiri yer aldı. Uluslararası katılımların da bulunduğu 128 bildiri, üç gün boyunca üç salonda, olabildiğince tematik hale getirilmiş olan 30 oturumda sunularak müzakere edilecektir. Türkiye için “kurtuluşun ve kuruluşun sembol şehri” İzmir Sempozyumu programı kapsamında fuaye alanında gezilebilecek olan Osmanlı Arşiv Belgelerinde İzmir”, “Eski-Yeni İzmir Fotoğraf Sergisi” ile “İşgalden İstiklâle İzmir Resim/Fotoğraf Sergisi”.başlıklarında üç tematik sergi düzenledik. Sempozyumumuzu Tire-Birgi gezisi ile tamamlamış olacağız. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse Hocamızın teşvik ve destekleriyle yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda hazırlanan böyle bir programla huzurlarınıza çıkmamızı sağlayan, katkı yapan herkese müteşekkiriz. Davetimize icabet ederek açılış programımızı teşrif eden kıymetli konuklarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Yaşadığımız güzel İzmir’i bizlere kazandıranların öncüsü olan Çaka Bey’i; Türk hâkimiyetini daimi hale getiren Aydınoğlu Mehmet Bey’i; Gazi unvanını Aşağı İzmir’in fethi ile elde eden, iki İzmir’i Türk hâkimiyetinde birleştirme yolunda şehadet mertebesine eren Umur Bey’i; Osmanlı ile mücadelesi bir yana, 58 yıl sonra Liman Kalesi’ni ele geçirerek ikiliğe son veren Emir Timur’u ve İzmir’i Yunan işgalinden sonra, esaretten kurtuluşun ve kuruluşun sembolü, müstesna bir şehir konumunda değerlendiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuz saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz” diye konuştu. İzmir Üzerinde Çok Çalışılması Gereken Bir Şehir İzmir’in Osmanlı dönemi tarihiyle ilgili önemli çalışmalara imza atan, İzmir tarihine çok değerli katkıları bulunan kendisi de İzmirli olan Prof.Dr. Mübahat Kütükoğlu, programa video mesajıyla katıldı. Prof.Dr. Mübahat Kütükoğlu, “İzmir gerçekten üzerinde çok çalışılması, İzmir’in sosyal ve iktisadi hayatının çok iyi incelenmesi gerekir. Ama arşiv kaynakları konusunda İzmir’in şanslı olduğunu söyleyemeyeceğim. Şehirde sık sık yaşanan depremlerde ve yangınlarda birçok belge ve kayıt yok olmuştur” diye konuştu. Genç tarihçi meslektaşlarının İzmir alanında başarılı çalışmalar yapacağından emin olduğunu belirten Prof.Dr. Kütükoğlu sempozyuma başarı dileklerini gönderdi. Kentlerin Tarihlerine Sahip Çıkması Önemli Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, kurum olarak İzmir ile ilgili yapılan tüm çalışmalarda her zaman destekçi olduklarını kaydetti. “Ben de bir iktisat tarihçisi olarak İzmir’in tarihi önemini biliyorum” diyen Prof. Dr. Birol Çetin, “Sempozyumumuzda şehir özelinde son derece önemli başlıklar değerli tarihçi meslektaşlarım tarafından paylaşılacak. Değerli bilgilerin yer alacağı kitap haline dönüştürülecek bir sempozyum düzenlendi. Şehir tarihi, kurumları ve müesseseleriyle birlikte çalışılması gerekir. İnsanların kendi yaşadığı şehre, değerlerine sahip çıkması oldukça önemlidir. Yoğun bir katılımın sağlandığı bu programdan duyduğumuz memnuniyeti paylaşıyor, tüm değerli katılımcılarımıza teşekkürlerimiz iletiyoruz”diye konuştu. İKÇÜ’ye Teşekkür TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise İzmir’in tarihsel önemine vurgu yaparak sempozyuma paydaş olarak katılan tüm akademisyenlere teşekkür etti. İKÇÜ’ye de teşekkürlerini ileten Prof. Dr. Şeker, “ Şehrin kültürüne ve tarihine verdikleri önem sebebiyle değerli üniversitemize, yöneticilerine şükranlarımı arz ediyorum. İzmir çocukluğumuzun şehri. Şehirler gelişiyor ve değişiyor. Tarihi, kültürel değerlerini korumaya çalışsalar da zaman içerisinde erozyona uğruyor. Sadece binalar, fiziki yapı ve demografi olarak değişmiyor, kültürün içerisinde her öge de değişiyor. İzmir Türkiye’nin her yerinden göç alan ender şehirlerimizden. Bu noktada sempozyumun başlıklarından önemli çıktılar olacağı temennisiyle; verimli, başarılı toplantılar diliyorum ve tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. Milli Mücadelemizin de Bayraktarlığını Yapan Bir Şehir İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir’in her dönemde farklı din ve kültürlerin bir arada yaşadığı örnek şehir olduğunu belirterek milli mücadelemizin de bayraktarlığını yapan önemli bir kent olduğunu söyledi. İzmir Milletvekili Hamza Dağ, “Malazgirt Zaferinden on yıl sonra atalarımız Ege sahillerine ulaştı; Çaka Bey İzmir'i fethetti. İstanbul’un fethinden yüzyıllar öncesinden başlayan tarihi bir süreç söz konusu. Zaman zaman Haçlıların ele geçirdiği 1400’lü yıllarda da Osmanlı hâkimiyetine giren, her dönemde eski tarihini muhafaza eden, her kültürden, dinden insanın bir arada yaşadığı ticari bir şehir İzmir. Milli mücadelemizin de bayraktarlığını yapan bir şehir İzmir. İlk kurşun da İzmir’den atılıyor, düşmanın vatanımızdan tamamen kovulması da İzmir’den oluyor. Milli mücadelemizin sona erdiği şehir de İzmir oluyor. İzmir, 705 yıl önce Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından fethedilmiş olduğu 1317’den itibaren, fiziki yapısı ve sosyal dokusu ile tipik bir Türk İslam şehri görünümündedir. Bu şehir 1080’den bu yana Müslüman ve Türk kimliğindedir. İzmir tarihine çok boyutlu kazanımlar sağlayacak bu sempozyumu oldukça kıymetli buluyor, öncü bir hareket olarak nitelendiriyorum. Sonuçlarıyla değerli hocalarımızın bilgileriyle İzmir'e çok önemli bir dokuman kazandırılacaktır. Genç kardeşlerimiz de İzmir’in tarihi kimliğini daha çok anlayacaklardır. Hazırlanmasında, planlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum “diye konuştu. Ağaç, Kökleri Üzerinden Büyür İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de İzmir’in 1081’den bu yana Türk-İslam yurdu olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, bunun altını dolduracak çalışmaların oldukça önemli olduğunu söyledi. İzmir Valisi Köşger, “Bugün İKÇÜ’de başlayan sempozyum bunun içini dolduracak değerli bir çalışmadır. Endülüs’ten aldıkları umutla bunların hesapları devam ediyor. 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkarmaları da yeni bir Endülüs Devleti yapma çalışmalarıydı. Bunların vatanımızla ilgili hesapları, kitapları bitmiyor. Fiziken yapamadılar, zihnen yapmaya çalışıyorlar. O yüzden tarihimizi bilmemiz gerekiyor gençler. Bu sempozyumun her bir başlığı çok önemli. Biz tarihimizi bilmezsek başkaları gelir doldurur. Geçmişini bilmeyen geleceğine hâkim olamaz. Ağaç kökleri üzerinden büyür. Bizim tarihimiz iftihar tablolarıyla dolu. Kimsenin bize insanlık dersi vermeye ne hakkı ne haddi var. Biz hâkimiyetimize aldığımız kimseye zulmetmemişiz, tüm kültürlerin barış içinde kardeşlik içinde bir arada yaşamasını temin etmişiz. Bizim medeniyetimiz nereye gittiyse bunu temin etmiştir. Bu sempozyumun öneminin bilinciyle emeği geçen tüm değerli katılımcılarına şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu. Protokol konuşmalarının ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin’in moderatörlüğünde, Prof. Dr. Feridun Emecen ile Prof. Dr. Haluk Selvi’nin sunumlarıyla sempozyum oturumları başladı. -
1132 kez okundu
İKÇÜ Birincisini Ödüllendirdi
Ulusal Hasta Bilgilendirme Yarışmasından (UHBY) birinci olarak dönen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi Buse Nur Koca, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin katıldığı törenle ödüllendirildi. Ankara Eczacı Odası Gençlik Komisyonu tarafından bu yıl 18.si düzenlenen yarışmada İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Öğrencisi Buse Nur Koca, ülke çapından dördüncü ve beşinci sınıf eczacılık fakültesi öğrencilerinin katıldığı yarışmada “bilim, sanat ve sevgi” aşamalarında rakiplerini en yüksek puan ile geride bırakarak birinci olmuştu. İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in ev sahipliğinde yapılan ödül törenine, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin yanı sıra; Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hande Gürer Orhan, İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, Genel Sekreter Nurettin Memur, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Yasin Bulduklu, öğretim üyeleri ile çok sayıda öğrenci katıldı. Sıra Dışı Bir Başarının Arkasında Sıra Dışı Bir Özveri Var Yarışmada Koca’nın sevgi aşamasında gösterdiği başarılı performansı içeren videonun gösterimiyle başlayan törende konuşan Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Kemal Buharalıoğlu, Buse Nur Koca’nın yarışmaya hazırlanmasında emeği geçen tüm öğretim elemanları adına teşekkür etti. “Henüz mezun vermedik ama birinci olduk” diyen Prof. Dr. Buharalıoğlu, bu noktada fakülte olarak son derece mutlu olduklarını söyledi. Prof. Dr. Buharalıoğlu, “Bir hocanın en büyük mutluluğu öğrencisinin başarılarını görmek. Bu başarı bir tesadüf değildi. Arkasında teknik bilgi ve özveri vardı. Emeği olan tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bölüm olarak zor bir alan. Ama bu başarı bize çalışırsak her şeyi başarırızı gösteriyor. Sıra dışı bir başarının arkasında sıra dışı bir özveri de var. Sayın Dekan Hocamız Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in öğrencilerimizin Ankara’ya varışından itibaren her süreçte yanlarındaydı. Buna bizzat şahit olduk. Önümüzdeki yıllarda da bu başarıyı tekrar etme temennisiyle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Dört Gün Boyunca Hop Oturdum, Hop Kalktım İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir de yaptığı konuşmada oldukça duygulandığını ifade ederek; Buse Nur’un kazandığı başarı ile oldukça gururlandığını ifade etti. “Dört gün boyunca hop oturdum, hop kalktım. O içerde yarışmada ben de dışarda aynı heyecanı paylaştık. O heyecanı hissetmek çok farklı bir deneyimdi. Üç aşamanın jürisi de farklıydı. Eczanesi olan eczacılardan oluşan bir heyet vardı. Yarışma daha neticelenmeden bazı jüri mensupları gelip beni tebrik etti. Ne kadar başarılı bir öğrenci yetiştirdiğimizi ifade eden övgüleri duymak gurur vericiydi. En zor reçeteyi başarıyla sunan, bize bu mutluluğu yaşattan Buse Nur’a teşekkür ediyorum” diye konuştu. Pandemide Fark Yarattık Prof. Dr. Mutlu Aytemir bu başarıda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin de emekleri olduğuna dikkat çekerek eğitim-öğretim de diğer fakültelerin önüne geçerek özellikle pandemide fark yarattıklarını vurguladı. Dekan Prof. Dr. Mutlu Aytemir, “Açıldığımız günden bugüne her türlü laboratuvar şartlarını oluşturan, yeni kurulan bir fakülte olmamıza rağmen imkânlarımızı en iyi fakültelerin seviyesine en hızlı şekilde çıkarılmasını sağlayan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’ye şükranlarımızı arz ediyoruz. Pandemide fakültemizin açılmasına destek verdiği için kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü pratik olmadan bir başarı gelemezdi. Diğer teşekkürüm sevgili ailesine olacak. Allah herkese böyle başarılı evlatlar nasip etsin. Siz değerli öğrencilerimin hepsinin ayrı ayrı başarılar kazanacağına inancım tam. Bu mesleğe ne kadar hâkim olduğunuza şahidiz. Sizlere bu değerli mesleği özveriyle sevgiyle sunan tüm hocalarımıza da ayrı ayrı teşekkür ediyorum ” şeklinde konuştu. Pandemide Eğitimde Gösterilen Çaba Her Türlü Takdirin Üstünde “Arkanızda güçlü bir aile desteğiniz varsa başarılar peşi sıra gelir” diyen Rektör Prof. Dr. Köse de bu anlamda başarının en büyük itici gücünün başında aile ve huzurun geldiğini kaydetti. Rektör Köse, “Buse Nur’un ailesinin de burda bu başarıyı paylaştıklarını görüyorum ki bu çok önemli. Çalışmada disiplin, hedef, gaye ve bunları destekleyecek bir yetenek de varsa başarının gelmesi kolaydır. Diğer önemli nokta da kişinin bulunduğu ortamdır. Bir ibadet ruhuyla kurumunu benimsemiş bir dekan görüyoruz karşımızda. Gece gündüz demeden çalışan tüm hocalarımıza Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in nezdinde teşekkür ediyorum. Tabii biz imkânlarımızı gençlerimize sunuyoruz ama bu imkânları bize veren devletimizdir. Bu noktada milletimize hizmet etme gayemize destek olan, bizleri güçlendiren devletimize milletimize minnet borçluyuz. Genç bir üniversite ve fakülte olarak bu başarıların yaşamak çalışmalarımıza daha çok şevk katıyor. Herkesin birbirinden kaçtığı pandemi döneminde eczacılık fakültemizin açık kalması öğrencisinden çalışanına gösterdiği çaba her türlü takdirin üstündedir.” dedi. Birincilikte Üniversitemin Adını Görmek Mutluluk Vericiydi 27 fakülte arasından İKÇÜ’ye birincilik başarısı getiren Buse Nur Koca ise yarışmanın her aşamasında daima yanında olarak kendisini yalnız bırakmayan İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir’ teşekkür ederek başladığı konuşmasında tüm süreci özetledi: “Birinci açıklanırken kendi adımı ve üniversitemizin adını ekranda görmek mutluluk vericiydi. Daha mezunu olmayan bir fakülte olarak gelen başarı fakültemizin fark edilir olmasını da sağladı. Çünkü ilk kez katılım sağlanan bir yarışmada yeni bir fakültenin başarılı olması herkesin dikkatini çekti. Emeklerimizin karşılığını almak çok güzel bir his. Sunumumun hemen arkasından gelen jürilerden gelen tebrikler benim için gurur vericiydi. Tüm hocalarıma, tüm arkadaşlarıma ve aileme verdikleri destek için ayrı ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından törene katılan protokol tarafından Buse Nur Koca’ya hediyeleri takdim edildi. -
1113 kez okundu
İKÇÜ Diş Hastanesi İçin Geri Sayım
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) yaklaşık 29 bin metrekare alanda 300 üniteli, son teknoloji cihazlarla donatılacak diş hastanesinin yapımında son aşamaya gelindi. 2023 yılında hizmete açılacak İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi, 15 bin metrekarelik peyzaj düzenlemesi, rekreasyon alanları, hasta ve personel için ayrılan otopark alanları ile İzmir en modern diş hastanesi olacak. 2012 yılının Mart ayından bu yana Aydınlıkevler’deki Yerleşkede İzmir İli ve çevre illere diş sağlığı hizmeti sunan İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi, yapımı devam eden sağlık kompleksiyle hizmet kalitesini daha üst seviyeye taşıyacak. Diş Tedavisinde İzmir’in Modern Yüzü Olacak Yapımında son aşamalara gelinen komplekste incelemelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, geçen on yıllık süreçte Türkiye’nin modern ve çağdaş eğitim ve sağlık kurumları arasında yerini alan İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin yeni hastanesi sayesinde vatandaşların sağlık hizmetine daha kolay ulaşacağını söyledi. Eğitim-öğretim faaliyetleri ile birlikte 300 üniti aşkın ileri tanı ve tedavinin sunulacağı klinikleriyle İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi’nin İzmir’in modern yüzü olacağını belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Görüntü ve ses sistemiyle dizayn edilmiş fantom laboratuvarları, preklinik laboratuvarları, merkezi sterilizasyon üniteleri, ameliyathanesi, radyolojisi, derslikleri ile her şeyin en ayrıntısına kadar düşünülmüş mimarisi ve peyzaj düzenlemesiyle hizmet verecek hastanemizin açılışı için şimdiden heyecanlıyız” dedi. Heyecanla Bekliyoruz Dünya standartlarında verilen eğitim kalitesinin uluslararası sıralamalarda tescillendiğini, öğrencileri Dt. Batuhan Tümen’in 2021 yılı Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi (DUS) birincisi olduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Diş Hekimliği Fakültesi’nin İKÇÜ’nün gururu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Açılacak sağlık kompleksimizi bizler kadar öğrencilerimiz de dört gözle bekliyor. Çünkü eğitim demek onlar için bol bol pratik yapmak demek. Alanlarında son derece başarılı akademisyenlerimizin eşliğinde öğrenim gören öğrencilerimizi, teknolojiye hâkim, ulusal ve uluslararası düzeyde yarışabilen hekimler olarak meslek yaşamlarına uğurlamak en büyük önceliğimiz” diye konuştu. Daha Fazla Hastaya Hizmet Vereceğiz Son teknoloji bilgisayarlı diş ünitelerinde, 10 yılı aşkın süredir İzmirlilerin ağız-diş sağlığı gereksinimlerine yanıt verdiklerini aktaran Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Diş sağlığı uygulamaları yoğun, uzun ve meşakkatli bir süreci içeriyor. Bu noktada talep yoğunluğu kapasitemizi de zorluyordu. Mevcut süreçleri rahatlatacak, hem hasta hem hekimlerimizi güçlendirecek yeni yapımız ile kapasitemizde önemli bir artış olacak, sunduğumuz sağlık hizmetinin kalitesi de yükselecek. Hem daha fazla hastaya hizmet vereceğiz hem de halen uygulamakta olduğumuz sağlık hizmetlerini üst seviyelere çıkaracağız. Vatandaş nezdinde takdir ve teşekkür edilen bir sağlık kurumu olmak için hedeflerimizi gerçekleştirmeye devam ediyoruz” dedi. -
1111 kez okundu
Sıddık Hoca Ebediyete Uğurlandı
Ordu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "27’nci İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı”na katılmak üzere Ordu'da bulunduğu sırada hayatını kaybeden İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, son yolcuğuna uğurlandı. Ordu'da gerçekleştirilen konsey sonrası akademisyenler ve ailelerini taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın cenazesi, memleketi Aksaray'da toprağa verildi. Kazadan sonra Ordu Gölköy Devlet Hastanesi morgundan alınarak kara yolu ile Aksaray Somuncu Baba Cami ve Külliyesi'ne getirilen Prof. Dr. Kormaz'ın cenazesi İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından Ervah Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine Korkmaz'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Evren Dinçer, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, öğrenciler, değişik üniversitelerden akademisyenler ve İKÇÜ'den çok sayıda mesai arkadaşı katıldı. Cenaze töreninden sonra bir açıklama yapana Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Aksaray'ın yetiştirdiği önemli bir bilim adamını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. "İlim yolunda olan Allah yolundadır" Prof. Dr. Sıddık Korkmaz ile 1995'ten beri yakın arkadaş olduklarını söyleyen Rektör Köse, 2019 yılında İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı görevine geldikten sonra da Sıddık Hocanın üniversiteye önemli katkılarda bulunduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın geride hoş bir sada bıraktığın söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse " Sıddık Hocam, her yıl mutat olarak yapılan ve bu yıl Ordu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İlahiyat-İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar toplantısına katılmak üzere gittiği Ordu’da takdire boyun eğdi ve Rabbine kavuşmak üzere yola çıktı. Hz. Peygamber (s.a.s.), “ilim yolunda olan Allah yolundadır” buyurur ve Allah yolunda ölen de şehit hükmündedir, biz Sıddık hocamızın bu paye ile Rabbine kavuştuğuna inanıyoruz. Çünkü ülkemizin yetiştirdiği değerli bir bilim adamı olarak hep ilim yolunda oldu, alanına değerli katkılar sağladı, öğrenciler yetiştirdi, eserler yayımladı. Bulunduğu yerde bilimsel konuları tartıştı ve ömrü de yine ilim uğruna gittiği ve İlahiyat-İslami İlimler Fakültelerinin amaçlarını daha verimli şekilde gerçekleştirebilmelerinin önünü açacak görüşmelerde nihayete erdi. İnsan olarak bizim hayatımızın iki gerçeği var: Birincisi, bu dünyanın fani olduğu ve can taşıyan bütün varlıkların ölümü tadacağı gerçeği! Kim olursak olalım ölüm ile bir gün mutlaka yüzleşeceğiz. Önemli olan nasıl öldüğümüz ve geride bıraktıklarımız! İkinci gerçeklik de ölümün bir yok oluş değil bizi yoktan var eden Yüce Rabbimize kavuşma anı, ölümün de onun giriş kapısı oluşudur. Bu iki gerçekliği de dikkate alarak şunu söylemek isterim ki bu dünyadan giderken eli boş gitmemek, yaratılış gayesine uygun hareket edip Rabbimizin huzuruna alnımız açık şekilde varabilmek, insanlar için faydalı işlere imza atabilmek, hoş bir sada bırakabilmektir" dedi. "Geride itibar bıraktı" Değişik şehir ve üniversitelerden cenaze merasimine katılanların Sıddık Hocanın ne kadar sevildiğinin delili olduğunu belirten Rektör Köse "Ben değerli kardeşim Sıddık Korkmaz’ın ardında itibar bıraktığını düşünüyorum. Ülkemizin muhtelif şehirlerinden cenazesine gelen birçok insan, okunan dualar, hatimler, binlerce taziyeler bunun şahididir. Ayrıca Hocamız arkasında alanı ile ilgili değerli eserler bıraktı. Bu çalışmalarının Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde ifade buyurduğu üzere sadaka-i cariye olarak amel defterinin açık kalmasını sağlayacak değerde olduğuna inanıyorum. En önemlisi de geride tertemiz bir aile bıraktı. Vefat haberini vermeye gittiğimizde eşi, Çiğli Gençlik Merkezi’nde insanımızın sorunları ile meşgul bulunuyordu. Hocamız ardında Ümmete hizmetkâr olacak üç evlat bıraktı. Kendilerine sabr-ı cemil ve hayırlı, bereketli, istikamet üzere bir ömür diliyorum. Bu vesile ile Sıddık Korkmaz kardeşimize tekrar rahmet diliyorum. Mekânı cennet, makamı âli olsun. Allah taksiratını affetsin" diyerek konuşmasını sonlandırdı. -
1078 kez okundu
Mühendisler Kep Attı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde mezuniyet coşkusu yaşandı. Biyomedikal Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği bölümlerinden mezun olan İKÇÜ’lü mühendisler kep atarak sektöre uğurlandı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen törene katılan aileleri de en az mezunlar kadar heyecanlıydı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, fakülte öğretim üyeleri ve salonu dolduran ebeveynler, gençlerin mezuniyet gururunda yanlarında oldu. Eğitim Kalitesi Yüksek Bir Fakülteden Mezunsunuz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut konuşmasına törene katılamayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selam ve sevgilerini ileterek başladığı konuşmasında, İKÇÜ’nün özellikle İzmir özelinde yakaladığı başarıya dikkat çekti. Prof. Dr. Akbulut, “Son yıllardaki akademik performansımızla İzmir’deki üniversiteler arasında birinci sırada yer almayı başararak farkımızı göstermiş bulunuyoruz. Dolayısıyla genç mühendislerimiz, eğitim kalitesi böylesine yüksek bir üniversiteden, uzun bir emek sonrası çok donanımlı bir şekilde mezun oluyor. Akademik ve idari kadromuzun özverili çalışmaları ile mezunlarımızın hem kamu hem de özel sektörde ihtiyaç duyacakları bilgi ve donanıma sahip olarak yarınlara hazırlandığına inancımız tam. Mühendislik çok saygın ve ülkemizin geleceği için çok önemli bir meslek. Ülkemizin gelişmiş ülkeler arasına girebilmesi, yüksek teknolojiler üretebilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için analitik düşünen, çalışan ve katma değeri yüksek fikirler ve teknolojiler geliştirecek gençlere her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Dürüst, ülkesini seven, kendine inanan ve güvenen meslek sahibi gençler olarak kendiniz, aileniz ve ülkeniz için çok önemli işler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunuzu bilmelisiniz” şeklinde konuştu. Başarılarınızla Gururlanacağız Aldıkları eğitim sayesinde başarılarıyla İKÇÜ adını yayacak mezunları sektörlerine uğurladıklarını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, “Üniversite olarak her zaman yanınızda olmaya devam edeceğimizi ve başarının daima sizlerle olması dilek ve temennilerini iletmek isterim. Bu özel günde önce anne ve babalarınızı kutluyor, hepinizin yolunun ve bahtının açık olmasını diliyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. Kazanmak Kadar Mezun Olmak da Büyük Bir Başarı Fakültenin 8 bölümünden, 335 genç meslektaşını uğurlamaktan duyduğu heyecanı paylaşan Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran, üniversitelerin en zor bölümlerinin başında gelen mühendislik bölümlerini kazanmak kadar mezun olmanın da büyük bir başarı olduğunu söyledi. Tüm bölümlerde yüzde yüz İngilizce eğitim verdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Savran, “Eğitim hayatınızda en çok siz çalışmak zorunda kaldınız ve çok zorlu bir eğitim sürecini başarı ile tamamladınız. Öğrencilerimizi hayata, bilimi, ahlakı, meslek sevgisini, memleket sevdasını, ülkemizin büyük ideallerini, kuşanmış olarak uğurluyoruz. Fakültemizde 9 bölümde %100 İngilizce olarak lisans eğitimi verilmektedir. Bu yıl itibari ile öğrenci sayımız 2873’e ulaşmıştır ve bunların 97’sini uluslararası öğrenciler oluşturmaktadır. Bu yıl iki bölümümüz için akreditasyon başvurusu yapmış bulunmaktayız. Kısa sürede tüm bölümlerimiz için akreditasyon çalışmalarımızı tamamlayarak, standartlarımızı daha da yükseklere taşıyacağız” dedi. Sizden Beklentimiz Yüksek İKÇÜ’lü mezunların ülkemizin Yerli Otomobil gibi, Milli Muharip Uçak gibi pek çok alanda büyük projeleri ve hedeflerine katkı sunacağından emin olduğunu dile getiren Dekan Prof. Dr. Savran, “Günümüzde, Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik tüm dünyada en çok gündemde olan konulardandır. Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli üretim ancak iyi yetişmiş ve kendini iyi yetiştirmiş mühendisler sayesinde gerçekleşebilmektedir. Bunun en güzel örneğini savunma sanayi alanında görüyoruz. Şuan savunma sanayimizdeki yerlilik ve millîlik oranımız yüzde 70’lerin üzerine çıkmış durumdadır. İnsansız hava araçları alanında Dünyada ilk 3’teyiz. Hiç kuşkusuz, bu başarılarda en büyük pay sahibi mühendislerdir. Son yıllarda, ülkemizden 4 adet unicorn (turcorn) yani 1 milyar doların üstünde değere sahip girişim, 2 adette decacorn yani 10 milyar doların üzerinde değere sahip girişim çıkmıştır. Devletimizin, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kurumları girişimciler için önemli destekler sağlamaktadır. Bu destekleri de kullanarak yakın zamanda sizlerden de unicorn seviyesinde girişimler beklemekteyiz” diye konuştu. Mühendislik Harikası Eserler Üretmeliyiz Mezuniyet kütüğüne isim plaketini çakarak duygularını paylaşan fakülte birincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Ali Yaman, meslektaşlarıyla birlikte insanlığın geleceği için çok önemli misyonlar edindiklerinin bilincinde olduklarını söyledi. Yaman, “Sonraki kuşaklar için; dünyayı daha yaşanılabilir hale getirmek, çevremizi/doğamızı daha sürdürebilir ve biyoçeşitliliği korumak, daha adil ve mutlu bir toplum yaratmak, bilim ve teknoloji de ilerlemek, daha sağlam, hoş, ve güzel mimarlık ve mühendislik harikası eserler yaratmak, biz tüm mezunlarının görevi olduğunu düşünüyorum. Tüm mezun arkadaşlarımın ailelerine, ülkemize ve insanlığa faydalı olacaklarına olan inancım tamdır. Üzerimizde emekleri olan ve bundan sonra bizlere yeni imkanların sunulmasında katkısı olacak olan güzel okulumuza, değerli hocalarımıza ve sevgili ailelerimize tüm mezun arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum” şeklinde duygularını paylaştı. Müzik dinletisi Mühendislik Öğrencilerinden Sanat ve Tasarım Fakültesinden Öğr. Gör. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin yönetiminde; kemanda Harita Mühendisliği Bölümünden Merve Güneş ve Nazlıcan Temizkan, gitarda Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden Ali Çeki ile Harita Mühendisliği Bölümünden Şevket Buldu, vokalde, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden Ali Çeki ve Batuhan Kayhan, Harita Mühendisliği Bölümünden Mehmet Derda Türk’ün sunduğu mini konser büyük beğeni aldı. Törende, fakülte birincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Ali Yaman, fakülte ikincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Gabriel Kabesa Mwape, fakülte üçüncüsü Mekatronik Mühendisi Kubilay Duman ile bölüm birincilerine plaketleri protokol tarafından takdim edildi. Meslek andını hep bir ağızdan okuyan İKÇÜ’nün başarılı genç mühendisleri kep atarak mezuniyetlerini coşkuyla kutladı. -
1015 kez okundu
Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bünyesinde yürütülen proje kapsamında Türk ve Moğolistanlı bilim insanları, Van'ın Çaldıran ilçesinde 1260'lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han'ın inşa ettiği düşünülen yazlık saray ve şehir kalıntılarını bulmak için yürüttüğü çalışmada önemli bulgulara ulaşıldı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Prof. Dr. Şaban Doğan’ın koordinasyonunda, İKÇÜ Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil başkanlığında Moğolistan Devlet Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankbayar Danuu ile birlikte Türk ve Moğolistanlı tarihçi, arkeolog, Sinolog ve Türkologlardan oluşan ekip, Van çevresinde Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün resmi izniyle tarihi kaynaklarında İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han'ın 13. yüzyılın ikinci yarısında Çaldıran'da bir yazlık saray inşa ettirdiği bilgisinden hareketle Van Valiliği ve Van İl Kültür Müdürlüğü’nün de yardımları ile başta Van Müzesi'nde bulunan ve İlhanlı hükümdarı Hülagü Han tarafından inşa ettirildiği düşünülen sarayda kullanıldığı tespit edilen eserleri inceledi. Çalışmalarını eserlerin bulunduğu tahmin edilen bölgede yoğunlaştıran ekip İlhanlılar dönemine ait olabileceğini düşündükleri bir kervansaray ve seramik fırını kalıntıları tespit etti. Tarihi İpekyolu güzergahında yer alan uzun süre kullanıldığı belirlenen kervansaray ve çevresinde kazı çalışmalarının yürütülmesinin hedeflendiğini söyleyen Prof. Dr. Çağlıtütüncigil, çalışmaları İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi ortaklığında kurulan Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yürüttüklerini söyledi. Bazı tarihi kaynaklarda İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han'ın Anadolu'da bir yazlık saray ve kent inşa ettiğine dair bilgiler bulunduğunu, bunun üzerine bölgeye geldiklerini anlatan Çağlıtütüncigil, "Moğolistan'dan gelen ekibin bilgi ve tecrübeleriyle de müzede yaptığımız incelemelerde bazı eserlerin Moğol İlhanlı Devleti yapısına ait çatı kiremitleri olduğunu fark ettik. Bu kiremitlerin müzeye nereden geldiğinden yola çıkarak bir araştırma yaptık. Aslında dedektif gibi birtakım ipuçlarını birleştirerek bir bütüne ulaşmaya çalışıyoruz. Elde ettiğimiz verilerle de önemli bir sonuca ulaştık kanısındayız" dedi. Bölgede araştırmaları titizlikle sürdürdüklerini ifade eden Çağlıtütüncigil, şunları kaydetti:"Burada yaptığımız araştırmalarda müzede gördüğümüz çatı kiremitlerinin çok sayıda örneğini alana yayılmış bir şekilde gördük. Bir kervansaray bulduk. Burada belki de bir kent olduğunu gösteren bir takım yapı kalıntıları var. Araştırmalar şimdilik yerleşimin kervansarayın doğusuna doğru yayıldığını gösteriyor. Nitekim o bölgede yoğun seramik buluntusuyla karşılaştık. Bu seramikler arasında yer alan ve Van Müzesi envanterinde de benzerleri bulunan çatı kiremitlerinin birebir örneklerini ise Moğolistan'da (Karakurum) görüyoruz. Anadolu'da bu tarz kiremit bildiğimiz kadarıyla şimdilik yok. Dolayısıyla bu veriler Anadolu'da doğrudan bir İlhanlı yapısı olduğunu bize gösteriyor. Ayrıca burada bir Budist tapınağının olması gerektiğini de düşünüyoruz. Müze envanterindeki bir eser de bu görüşümüzü destekler yönde. Kaldı ki sarayla beraber bir Budist tapınağı da yapılıyordu. Kaynaklar Hülagü Han’nın hanımı Dokuz Hatun için de ir kilise inşa ettirdiğini söylüyor. Muhtemelen o kilise de buralarda. Ayrıca bölgede yaşayan Müslümanlar için de bir ibadet yapısı yaptırmış olmalı. Kervansarayın ilerisinde seramiklerin pişirildiği bir fırın ve henüz anlamlandıramadığımız birçok yapı kalıntısı bulunuyor" Çağlıtütüncigil, Hülagü Han'ın inşa ettirdiği yazlık sarayın da aynı bölgede olduğunu değerlendirdiklerini belirtti. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile Moğolistan Devlet Üniversitesi ortaklığında kurulan İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Moğolistan'da gerçekleştirilen kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarının ardından yapılan proje ile Türkiye’de de ortak çalışmaların önünü açılmış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çağlıtütüncigil: “Bundan sonra amacımız Moğolistanlı bilim insanlarıyla bu bölgede ortak bir kazı çalışması başlatmak olacak. Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılacak eserlerin hem Anadolu hem de Moğol tarihi açısından çok önemli olacağı şüphesizdir. Yüzey araştırması Moğolistanda büyük ses getirdi. Özellikle Moğolistan Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı bu konuya ciddi anlamda eğiliyor. Bugüne kadar Anadolu'da doğrudan bir İlhanlı yapısına rastlanmadı. Bu anlamda bu çalışma bir ilk olması bakımından önem arz ediyor. Dolayısıyla bu keşif hem bizi hem de Moğolistan'dan gelen arkadaşlarımızı oldukça heyecanlandırdı" dedi. -
1013 kez okundu
Kep Atma Coşkusu İslami İlimler Fakültesi’nde
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi’nde 2021-2022 eğitim öğretim yılı mezuniyet coşkusu yaşandı. İKÇÜ İslami İlimler Fakültesinde beş yıllık eğitimlerini başarıyla tamamlayarak diploma almaya hak kazanan gençlerin açılışta salonu dolduran konukları selamlama kortejiyle başlayan tören, fakülte son sınıf öğrencilerinden Uğur Ayvaz'ın okuduğu Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile devam etti. İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın ev sahipliğinde yapılan töreni, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, fakülte öğretim üyeleri ile salonu dolduran öğrencilerin aileleri izledi. Kalanlara Selam Olsun Törenin başında öğrenci arkadaşları adına veda konuşması yapan fakülte birinciliğini paylaşan Şeyma Turan, Muhammed Talha Akın, Senem Aydın, İKÇÜ’den mezun olmanın kendileri için ayrı bir gurur olduğunu ifade ettiler. Yunus Emre’nin ‘Biz bu diyardan gider olduk, Kalanlara selam olsun’ dizeleriyle duygularını paylaşan başarılı gençler, “Yolumuz daima açık olsun. Önümüzdeki yolu, başımız dik bir şekilde yürüyeceğiz. Çünkü bizler birer İKÇÜ’lü olarak farkındayız farklıyız! ”şeklinde konuşmalarını tamamladı. Rektör Köse’ye Teşekkür Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş da kurucu dekan olan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin çalışmalarıyla 2014-2015 akademik yılında eğitim öğretime başlayan fakültenin geldiği başarılı noktaya dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Prof. Dr. Saffet Köse hocamızın gayretleri ile fakültemiz kısa zamanda birbirinden kıymetli öğretim elemanlarıyla akademisyen kadrosunu büyük oranda şekillendirmiştir. Fakültemiz hocalarının yaptığı alanında önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, geçen yıl yapılan Kâtip Çelebi Sempozyumu, çıkarılan uluslararası Fakülte Dergisi, stratejik öneme sahip Kuzey Afrika ve Endülüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile kısa zamanda akademik çalışmaların odağı haline gelmiştir. Fakültemiz hocalarının yaptığı alanında önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, geçen yıl yapılan Kâtip Çelebi Sempozyumu, çıkarılan uluslararası Fakülte Dergisi, stratejik öneme sahip Kuzey Afrika ve Endülüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile kısa zamanda akademik çalışmaların odağı haline gelmiştir. Her biri birer ümit ışığı öğrencilerimizi yetiştiren, bilgi, beceri ve tecrübeleriyle olgunlaştıran öğretim elemanı arkadaşlarımı üniversitem adına tebrik ediyor; kendilerine bütün güzel çalışmaları için teşekkür ediyorum” dedi. İnsanların En Hayırlısı Onlara En Faydalı Olandır Mezunların oldukça insanlık için oldukça ulvi bir mesleği icra edeceğine dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş,bu güçle sorumluluklarının arttığına dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Lisans öğreniminiz boyunca edindiğiniz doğru ve önemli bilgi ve beceriler ile “ilahiyatçı” kimliğinizle yetişmiş birer nitelikli insan olarak milletimizin her zaman yanında olmaya, doğru dini bilgi, ibadet ve davranışları insanımızla paylaşmaya hazırsınız. Münevver birer ilahiyatçı olarak hayat boyu kendinizi geliştirmeye devam edin. Dünyada bilgi hiç olmadığı kadar hızlı gelişmeye ve akmaya başladı. Yerinde sayanın, kendisini güncellemeyenin sözünün etkisi azalmaktadır. Bunun için de mezun olduktan sonra da buradaki eğitiminizde edindiğiniz çalışma disiplinini koruyarak çok ve sıkı çalışmaya devam etmeniz yararınıza olacaktır. Maide Suresi ikinci ayette Cenabı Hakk’ın buyurduğu gibi “…İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah işlemekte ve düşmanlık yapmakta yardımlaşmayın.” Yakınınızdakilerden başlayarak insanların iyiliğine çalıştığınızdan insanlar emin olursa büyük bir iyilikle işe başlamışsınız demektir. Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi “insanların en hayırlısı onlara en faydalı olandır” şeklinde konuştu. Artık Meslektaşımız Oldunuz İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, mezuniyeti hak eden öğrencilerinin bu gururlu gününe ortak olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek pandeminin ardından mezuniyet töreni yapabilmeleri sayesinde hem aileler hem de öğrencilerin coşkusuna ortak olabilmelerinin kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydetti. Dekan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, “Akademik ve idari personelimiz olumsuz şartlara rağmen işlerini sürdürdüler ve eğitim ve öğretim faaliyetini devam ettirdiler. Bu günlere gelmemizde onların katkısını unutmuyoruz. Sonra öğrencilerimize rehberlik eden hocalarımıza teşekkür etmek istiyorum. Saygıdeğer hocalarımız kimi zaman ağır fedakârlıklarda bulunarak çocuklarımıza rehberlik etmeye gayret ettiniz, onlara birikimlerinizi aktarmaya çalıştınız. Allah’a hamd olsun onlar da emeklerinizi boşa çıkarmadılar işte şimdi mezun oldular ve artık meslektaşımız oldular” dedi. Yıkan Değil Yapan, Bölen Değil Birleştiren Olunuz Gençlere önemli tavsiyelerde bulunan Dekan Prof. Dr. Korkmaz, artık gençlerin bir bayrak değişimi ile yeni nesillere bilgi aktarımında bulunacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Korkmaz, “Bayrağı bizlerden devralıp yeni nesillere aktarmak üzere artık öğrencimiz değil birer meslektaşımız olarak sahaya iniyorsunuz. Sevgili öğrencilerimize yaşamları boyunca kulaklarına küpe olacak bir ayet-i kerimeyi hatırlatmak istiyorum. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Sonra onların arkasından gelenler şöyle derler "Ey rabbimiz, Bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin."(59. Haşr. 10) Bu Ayet-i Kerime’nin bizlere anlattığı mesaj, çalışmak için gittiğiniz her yerde veya bulunduğumuz her ortamda Müslüman olan herkese karşı kin ve nefretle değil sevgi ve rahmetle yaklaşınız. Her zaman, yıkan değil yapan olunuz, bölen değil birleştiren olunuz. Kendisinden iyilik gördüğünüz kimselere karşı vefalı olmayı elden bırakmayınız. . Hepinizi tek tek yeniden kutluyor, bundan sonraki hayatınızda başarılar, sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum. Yolunuz açık, bahtınız şen olsun, hepiniz Allah’a emanet olunuz” şeklinde konuştu. Konuşmalarla birlikte fakülte birincileri Şeyma Turan, Muhammed Talha Akın, Senem Aydın’a, ikincisi Ahmet Kaya’ya, üçüncülükle tamamlayan Gülşan Ocak’a plaketleri takdim edilirken; fakültelerinin gururu olan birinciler mezuniyet kütüğüne plaket çaktılar. Törende, mezuniyet belgelerini hocalarının elinden alan mezunlar hatıra fotoğrafı çektirdi ve başarılarını kep atarak kutladı. -
998 kez okundu
İİBF’de Mezuniyet Heyecanı
İktisat, İşletme, Maliye, Sağlık Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler bölümlerinde lisans eğitimlerini tamamlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları meslek hayatına uğurlandı. Mezun yakınlarının alkışları eşliğinde kortej yürüyüşü ile salona giren İİBF’nin başarılı mezunları için yapılan törene, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal ev sahipliği yaptı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve öğretim elemanları gençlerin mezuniyet coşkusuna ortak oldu. Başarı Severek Yapılan Her İşin Sonucunda Gelecektir Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, kendi alanlarında yaptıkları önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, uygulama ve araştırma merkezlerindeki, sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetler ile İKÇÜ İİBF’nin her biri çok değerli akademisyenleri bünyesinde barındırdığına dikkat çekti. Başarılı bir eğitim sürecini dolu dolu tamamlayan mezunları tebrik eden Prof. Dr. Akbaş, “Lisans öğreniminiz boyunca edindiğiniz bilgi ve beceriler ile “iktisatçı”, “İşletmeci”, “Maliyeci”, “Sağlık Yöneticisi”, Siyaset Bilimci”, “Kamu Yöneticisi”, “uluslararası ilişkiler uzmanı”, “uluslararası ticaret işletmecisi” kimliğinizle yetişmiş birer nitelikli insan olarak milletimizin her zaman yanında olacağınıza güvenimiz tam. Aslında meslek arasında bir üstünlük sıralaması yapmak pek doğru olmasa gerek. Asıl önemli olan kişinin ne olursa olsun mesleğini severek yapmasıdır. Başarı severek yapılan her işin sonucunda gelecektir. Alanınızda başarılı ve verimli olmak için üniversitenizdeki eğitiminizde edindiğiniz çalışma disiplinini koruyarak çok ve sıkı çalışmaya devam etmeniz yararınıza olacaktır. Gençlerimizin başarılarında en büyük payı olan ailelerini, daha sonra da çok değerli hocalarımızı tebrik ediyorum. Zorlu süreçleri aşarak bölümlerini başarıyla tamamlayan ve mezun olan öğrencilerimizi canı gönülden kutluyorum” diye konuştu. Gençler İçin Hayallerimiz ve Beklentilerimizin Sınırı Yok İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, 2016-2017 eğitim öğretim döneminde ilk mezunlarını verdikleri heyecanla aynı mutluluğu ve gururu yaşadıklarını söyledi. 800’den fazla İKÇÜ’lüyü sektöre uğurladıklarını ifade eden Dekan Prof. Dr. Sevtap Ünal, “Geleceğimizin teminatı ve aydınlık yarınlarımızın mimarı gençlerimizi yeni başlangıçlara uğurlamanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ekonomiye yön veren girişimciler, ulusal ve uluslararası arenada yer alacak rekabetçi bireyler yetiştirmeyi hedefleyen vizyonumuz doğrultusunda çağın gereklerine uygun bilgi, beceri ve yetkinlikler ile donatılmanız için akademik ve idari kadromuz ile seferber olduk. Güzel günlerimiz kadar COVİD-19 pandemisi gibi zorluklarla sınandığımız günlerimiz de oldu. Sizleri dış dünyaya hazırlamak için öğretim içeriklerimizi ve ölçüm yöntemlerimizi güncelledik. Sertifika programları, staj ve işbaşı uygulamalı eğitim, yurtdışı eğitim fırsatlarından yararlanmanız için adımlar attık, atmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan siz gençler için hayallerimiz ve beklentilerimizin sınırı yok. Başta ülkemiz olmak üzere insanlığın ve dünyamızın size ihtiyacı var” dedi. Vatanınıza ve İnsanlığa Faydalı Bireyler Olun Mezun takip sistemiyle her daim gençlerin yanında yer almaya devam edeceklerini belirten Dekan Prof. Dr. Ünal, “Üniversiteniz bundan sonraki hayatınızda da yanınızda olacak, en büyük destekçiniz olacaktır, bunu sakın unutmayın. Mezun takip sistemimiz vasıtasıyla sizlere ulaşmaya ve sizlerin yeni nesillere ulaşmasını mümkün kılacağız. Vatanınıza ve insanlığa faydalı bireyler olun. Aileniz başta olmak üzere hepimizin gurur kaynağı olun. Her ayrılıkta olduğu gibi duygu yüklü anlar yaşadığımız bu anlamlı günde, bizlere katıldığınız ve sevincimize ortak olduğunuz için şahsım ve tüm Kâtip Çelebi Ailesi adına herkese teşekkür ediyor, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” şeklinde konuştu. Sıralarda ve Amfilerde Geçirdiğimiz Zamanları Unutmayacağız Fakülte kütüğüne plaket çakarak, duygularını paylaşan fakülte birincisi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Mustafa Anıl Kayı, İKÇÜ’de edindikleri dostlukları unutmayacaklarını ifade ederek; bölümünden beklentilerinin çok ötesinde bir donanımla mezun olduğunu söyledi. Kayı, “Bölümüm bana beklentilerimin ötesinde bir fikir havuzu sunmakla kalmayıp, dünyaya bakışımı da daha derin ve daha anlamlı hale getirdi. Bu süreçte bana katkı sağlayan tüm uluslararası ilişkiler bölümü hocalarıma ve ders veren diğer bölümlerden hocalarıma çok teşekkür ederim. Sıralarda ve amfilerde değerli hocalarımızla geçirdiğimiz zamanı unutmayacağız” şeklinde duygularını paylaştı. Fakülte İlk Üçü Uluslararası İlişkiler Bölümünden Fakültenin en yüksek derecelerini alan Mustafa Anıl Kayı, ikinci Ahmad Faisal Safi ile üçüncü sırada yer alan Melihcan Özdoğan başarı mutluluğunu, Uluslararası İlişkiler bölümü hocalarının elinden aldıkları plaketlerle paylaştı. Dereceye giren öğrencilere ve mezunlara belgeleri bölüm hocaları tarafından takdim edilen törende, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları hep birden keplerini havaya atarak İKÇÜ’ye veda etti. -
968 kez okundu
Hazine Kütüphanede Çıktı
58. Kütüphane Haftası İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) renkli etkinliklerle kutlandı. Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca hazırlanan ve iki güne yayılan etkinliklerin sonuncusunda öğrenciler, hazineyi bulmak için yarıştılar. Hayallerini Uçurdular Kütüphane personelinin de katıldığı “Kitabını Al Beraber Okuyalım” sloganıyla ilk gün düzenlenen etkinlikte okumanın yeri ve zamanın önemli olmadığı vurgulandı. Ardından “Kâğıttan Uçak Uçurma" etkinliğine katılan öğrenciler" hayallerini yazdıkları renkli kâğıtları uçak yaparak İKÇÜ’nün semalarına fırlattı. “Senin Gözünden İKÇÜ Kütüphane” Okuma kültürünün gelişimine, farkındalığına dikkat çekmek için “Senin Gözünden İKÇÜ Kütüphane” temasıyla düzenlenen ödüllü fotoğraf yarışmasına katılım oldukça yoğun oldu. Yarışmada kullanıcılardan bir mekân olarak kütüphaneyi ve kütüphanedeki ilginç anları fotoğraflamaları istendi. "Hazineyi Bul" Etkinliklerin ikinci gününde yapılan “Ödüllü Hazineyi Bul” yarışmasına katılan öğrencilerin başlangıç noktası kütüphane binasıydı. Hazırlanan soru zarflarını bularak işe başlayan gençler, sorulan kitap ismini çözerek katalog tarama sisteminden raftaki yerini tespit etti. Raflara koşan öğrenciler önce kitapları buldu, sonra da içinden çıkan haritadaki konumu keşfederek Rektörlük Binasına koştu. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin kişisel kütüphanesinde saklanan hazineyi bulan öğrenciler ödüllerini Prof. Dr. Köse’nin elinden aldı. Kitaplar En Değerli Hazinemiz Rektör Köse’yi karşılarında gören öğrenciler heyecanlarını gizleyemezken; yarışmayı oldukça anlamlı bulduğunu belirten Prof. Dr. Köse ise “Öğrencilerimiz oldukça heyecanlandı, vize haftasında onlara güzel bir sürpriz oldu. İKÇÜ çok güzel ve renkli etkinliklerle kütüphane haftasını kutladı. Kitap ile hazineyi bir araya getiren son yarışma ile bu etkinliklerin sonuna geldik. Ben kitap ve hazine ifadelerini yan yana getiren bu yarışmayı düşünenleri ve hayata geçirenleri ayrıca tebrik ediyorum. Gerçekten kitaplar bizim en değerli hazinemiz. Gençlerimize önerim, gittiğiniz her yerde elinizde, cebinizde, çantanızda, yanı başınızda her zaman bir kitabınız olsun” diye konuştu. Öğrencilerin Rektörlük maratonunun ardından Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Serhat Dikmen, Kullanıcı Hizmetleri Şube Müdürü Servet Kankaya ile idari personelin katılımıyla; yarışmalarda ödül alan öğrencilere hediyeleri Prof.Dr. Saffet Köse tarafından takdim edildi. En çok Kitap Okuyan Uluslararası İlişkiler Bölümünden İKÇÜ Merkez Kütüphane kayıtlarına göre yıl içinde 50 kitap ile en çok kitap okuyan öğrenci Uluslararası İlişkiler Bölümünden Selda Cumur olurken; Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden 31 kitap ile Zehra Çavaş ikincilik ödülü kazandı. “Senin Gözünden İKÇÜ Kütüphane”fotoğraf yarışmasının birincisi de Uluslararası Ticaret ve Pazarlama bölümü öğrencisi Burcu Ersoy oldu. Ersoy’u Elektrik - Elektronik Mühendisliği bölümünden Bekir Koç ile Medya ve İletişim bölümünden Sabiha Elik takip etti. “Hazineyi Bul” yarışmasının birincisi İslami İlimler Fakültesinden Amine Nur Yıldırım olurken; ikincisi Tıp Fakültesinden Yusuf Altundaş, üçüncüsü de yine İslami İlimler Fakültesinden Harun Yakar oldu. İslami İlimler Fakültesinden Rabia Poyraz, Hediye Karabulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyokompozit bölümünden Kübra Durmuş, Elektrik Elektronik bölümünden Bekir Koç da dereceye giren diğer hazine avcıları oldu. -
925 kez okundu
İKÇÜ’de Aşure İkramı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Muharrem ayı vesilesiyle geleneksel hale getirdiği aşure ikramını bu yıl da tekrarladı. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nca düzenlenen Aşure İkramı Etkinliğinde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Yardımcısı Enes Uzun İKÇÜ Ailesine aşure ikram etti. İKÇÜ olarak Muharrem ayındaki örf ve adetlerin yaşatılmasına katkı sağlamaktan mutlu olduklarını ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Paylaşmanın en güzel örneklerinden biri olan aşure geleneğinin ecdadımızın bizlere miras bıraktığı en önemli değerlerden biri olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Bulduklu, “Kampüsümüzde örf ve adetlerimizi yansıtan, yaşatan etkinlikleri gençlerimizle ve tüm İKÇÜ ailemizle paylaşmaktan son derece mutluyuz. Muharrem ayının tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. -
914 kez okundu
İKÇÜ Ailesi İftarda Buluştu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, akademik ve idari personelle iftar yemeğinde bir araya geldi. Merkez kampüs içerisinde yer alan personel yemekhanesinde yapılan iftar yemeğine, üniversite personeli ile aileleri davetli olarak katıldı. İslami İlimler Fakültesi’nden Arş. Gör. İhsan Sütşurup’un Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, Dekan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz tarafından yapılan iftar duasıyla oruçlar açıldı. İftar Sofralarında Manevi Köprülerimizi Pekiştiriyoruz İftar yemeğinde bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ ailesi olarak her geçen gün büyüyen güçlü bir aile olduklarını belirterek; “Huzur, birlik, beraberlik ve dayanışma atmosferini paylaştığımız İKÇÜ ailemiz ile bu gibi müstesna günlerin vesilesiyle bir arada olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. İftar sofralarında pekiştirdiğimiz manevi köprülerle, kavuştuğumuz nimetlerin şükrünü ve hamdını idrak ediyoruz. Birbirimize, çevremize, yetimlere, kimsesizlere, ihtiyaç sahibi her bir yüreğe karşı sorumluluklarımızın farkına varıyoruz. Bu anlamlı vesileyle aynı sofranın etrafında bir araya geldiğimiz tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. İnşallah Cenab-ı Allah, tuttuğumuz oruçları ve yaptığımız duaları kabul eder ve üzerimizden ihsanını, mağfiretini ve himmetini esirgemez”dedi. İkinci Dönemde Daha Büyük Hedeflere Hep Birlikte Yürüyeceğiz Rektör olarak ikinci kez atanmasıyla ilgili süreçle ilgili de konuşan Prof. Dr. Saffet Köse, “ Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle ikinci rektörlük görevi tarafıma tevdi edildi. Yeni dönemde daha büyük işleri hep birlikte huzur ortamında yapacağız. Kurumsallık önceliğimiz. Kişilerin öznel değerlendirmelerinden bağımsız bir sistemi tümüyle hayata geçireceğiz. Geçen dönem yönetim anlamında birlikte yol aldığımız her arkadaşıma en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Bu noktada Sayın Prof. Dr. Turan Gökçe Hocama ve Sayın Prof. Dr. Adnan Kaya Hocama hususi şükranlarımı sizlerin huzurunda sunmak istiyorum. Her iki hocamızda kendi rızalara doğrultusunda yeni dönemde akademik çalışmalara daha fazla zaman ayırma taleplerini bize ilettiler. Biz de anlayışla karşıladık. Hocalarım yine bizim yanımızda olmaya ve dışardan bizi desteklemeye devam edecekler. Yeni bir ruh ile rektörlüğümüzün ikinci döneminde daha büyük hedeflere hep birlikte yürüyeceğiz. Her bir arkadaşımızın katkılarını önemli buluyorum” dedi. -
902 kez okundu
İzmir’in İlk Espor Merkezi Gençlere Kapılarını Açtı
Türkiye’de ilki İzmir’de başlayan İzmir İli Espor Okuryazarlığı Projesi kapsamında açılan İzmir’in ilk Espor Merkezinin açılışı düzenlenen resmi törenle yapıldı. Törende, Espor Merkezinde yapılan çekişmeli final turnuvalarında kazanan takımlara ödülleri verilirken; proje kapsamındaki eğitimleri başarıyla tamamlayan kursiyerlere belgeleri de takdim edildi. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliğinde yapılan ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından desteklenen ‘İzmir İli Espor Okuryazarlığı Projesi’ kapsamında kurulan İzmir’in ilk Espor Merkezi gençlere kapılarını açtı. Açılışa, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, Gençlik ve Spor Bakanlığı adına Mehmet Mahsun, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) adına Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birimi’nden Uzman Görkem Dönderici, İzmir İli Espor Okuryazarlığı Eğitim Projesi Yürütücüsü, İKÇÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Murat Esen, proje koordinatörlerinden Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Espor Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yasin Nuri Çakır, espor ekosisteminde başarılı çalışmalara imza atan espor araştırmacıları Ahmet "Nova" Yılmaz, Çetin Dilber, Egemen Mancı’nın yanı sıra takımlarda mücadele eden gençler ve kursiyerler katıldı. Mobil Oyun Yazılım Geliştirme Kamplarına Katılacaklar Açılışta Gençlik ve Spor Bakanlığı adına konuşan Mehmet Mahsun, bu eğitimlere ek olarak bakanlık tarafından mobil oyun yazılım geliştirme kampları düzenleneceğini söyledi. Mahsun, “Bu proje ile ilgilenen gençlerimize seslenmek istiyorum. Bu eğitimlere katılan profesyonel oyuncular arasından düzenlenecek mobil oyun yazılım geliştirme kamplarına gençlerimizi seçeceğiz. 170 yayıncıya eğitim verilmesinin yanı sıra bakanlığımızın bir eğitim kampı daha olacak. Bu projede yer alan gençlerimizi ‘Gençler Bakanlığında’ buluşmaları kapsamında Gençlik ve Spor Bakanımız sayın Dr. Mehmet Kasapoğlu ile bir araya getireceğiz.” dedi. Biz de Varız Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, hem projede hem de merkeze ev sahipliği yapan üniversite olmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Prof. Dr. Gökçe, “Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse Hocamızın baştan itibaren projeye verdiği desteğin öneminin altını çizmek istiyorum. Giderek dijitalleşen bir dünyada, sanal evrenlerin oluşturulduğunu, espora olan ilginin tüm dünyada arttığını, bakanlığımızın da bu konulardaki girişim ve stratejileriyle; Türkiye olarak bizim de önemli bir aktör olarak bu alanlarda var olduğumuzu görmekteyiz. Gençlerimizin bu branşlarda eğitilmesini, farkındalığının arttırılmasını sağlayan, zekâ, çeviklik ve takım ruhu kavramlarını destekleyen, geliştiren, özellikle eğitim odaklı bir projede yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Emeği geçen tüm paydaşlarımıza, kurumlarımıza, eğitmenlerimize, hocalarımıza katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. İzmir’den Türkiye’ye Bir İlk İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici de il müdürlükleri arasında projenin ilk İzmir’de uygulanmasından duyduğu mutluluğu paylaştı. İl Müdürü Murat Eskici, “Hem bizim bir hayalimiz hem de gençlerimizin hayalleri gerçeğe dönüştü. Özellikle gençlerimizin devlet desteği ile esporu branş olarak eğitimini alması, bu eğitimlerin gençlerimizin potansiyeline katkıda bulunması bizleri mutlu etti. Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nu desteği ile İzmir’de başlayan bu örnek projeyi tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılarak geliştirilmesini görmekten gurur duyuyoruz. Tüm paydaşlara teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Birçok Gence Doğrudan İş İmkânı Sağlandı İzmir İli Espor Okuryazarlığı Eğitim Projesi Yürütücüsü, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Murat Esen de İKÇÜ Espor merkezini İzmir’e kazandırmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Doç. Dr. Murat Esen, “Böyle bir atölyeyi İKÇÜ’ye ve İzmir’e kazandırmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hybrid eğitim modeliyle gerçekleştirilen bu proje ile ailelere espor/dijital oyun farkındalığı, gençlere profesyonel oyunculuk ve koçluk eğitimleri verildi. Yeni kariyer imkânları sunuldu, esporun sadece bir oyun olmadığı hususunda gençlerin bilinçlendirilmesi amaçlandı. Hedeflerin tamamının gerçekleştirildiği bu projede birçok ek kazanımlar da elde edildi. 13-22 yaş arası binin üzerinde kişiye temel espor okuryazarlık eğitimi, 500 aileye espor ve dijital oyun farkındalık eğitimi verilmiş, yüzlerce lisanslı esporcu sektöre kazandırılmış, 200 genç arkadaşımıza profesyonel oyuncu ve profesyonel koçluk eğitimi verilerek gelişimi sağlanmış, birçok gence doğrudan iş imkânı sağlanarak istihdama katkıda bulunulmuş ve bu çerçevede bir espor merkezi kurulmuştur. Yetenek testi kapsamında iki turnuva düzenlenerek ve bu organizasyonlarda başarılı olan takımlara ödülleri takdim edilmiştir. Süreçte aktif Discord sunucusu ve sosyal medya araçları üzerinden tüm gençlerle iletişimde kalınmış ve talepleri alınmıştır. Altyapı takımları üzerinden gençlerin profesyonel oyuncu ve koç olarak sektöre kazandırılması için çalışmalara devam edeceğiz” diye konuştu. “Balaban” ve “İzmir Starları” Takımları Kuruldu Türkiye E-Spor Federasyonu (TESFED) tarafından da desteklenen eğitimlerle ilgili bilgi veren proje koordinatörlerinden Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Espor Araştırmaları Merkezi Koordinatörü proje ile Türkiye’de bir ilkin yaşandığını vurguladı. Koordinatörü Yasin Nuri Çakır, “Gençlik ve Spor Bakanlığı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bir üniversitenin içinde olduğu başarılı bir proje yürütüldü. Pilot bölge olarak İzmir seçildi. Başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank olmak üzere ilgili bakanlıklar ve üniversitemiz arkamızda durdu. İZKA da destek verince binden fazla gencimizin ve ailelerinin de dâhil olduğu çok güzel bir proje tamamlandı. Balaban Takımı ile İzmir Starları Takımı adında iki takımımız oldu. Ayrıca PUBG takımımız da var. Onlara hem eğitim hem de spor hayatlarında yol göstermeye devam edeceğiz. Aynı ekip olarak Ankara’da eğitimlerimize başladık, sonrasında Kayseri’de devam edeceğiz. Espor sadece oyun oynamak değildir. Esporun aslında yönetmeli bir eğitim aracı olduğunu yıllardır anlatıyoruz, bu projede de bize bunu sağlamış olduk. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Umarım butik olarak gördüğümüz bu salonun İzmir’de yaygınlaştırarak sayılarını arttırırız” dedi. İZKA’nın Önümüzdeki Yıllardaki Tema’sı ‘Genç İstihdamı’ İZKA adına konuşan Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birimi’nden Uzman Görkem Dönderici, kendisinin de bir espor tutkunu olarak Espor Okuryazarlığı Eğitim Projesi kapsamında gençlerle birlikte çalışmaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. Ayrıca, Kalkınma Ajanslarının 2022-2023 yılları teması olan genç istihdamı çerçevesinde çalışmalar sürdürmeye devam edeceğini ve İzmir Kalkınma Ajansı’nın hem espor hem de onunla bağlantılı oyun girişimciliği, yazılım, kodlama, yayıncılık gibi alanlarda gençlerimizin üreten olması adına onları desteklemeye devam edeceğini belirtti. Konuşmaların ardından gençlerle kurdelesi kesilen merkezin kapıları espor tutkunlarına açıldı. -
846 kez okundu
FETÖ, Laboratuvarda Üretilmiş Bir Çıkar Örgütüdür
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, “15 Temmuz'a Giden Süreçte FETÖ Yapılanması” başlıklı panele ev sahipliği yaptı. İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici’nin konuşmacı olduğu paneli; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, siyasi partilerin il temsilcileri, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda katılımcı izledi. Sözde Dini Tabanlı Örgütler Panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, milletimizin bütünlüğüne, devletimizin bekasına yapılan hain darbe girişiminin yıl dönümünde tüm şehitleri rahmetle anarak başladığı konuşmasında, egemen güçlerin ülkemizde oluşturduğu ihanet şebekesini çözümlemek için büyük fotoğrafı görmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu güçler hedef aldıkları ülkelerdeki yandaşlarını tespit ederek örgütler oluşturuyorlar. Dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki ülkelere baktığımızda sözde dini olarak nitelendirilen örgütler vasıtasıyla ülkelerde iç karışıklık çıkartıyorlar. Klasik sosyolojik yapılarla bunları sınıflandıramıyorsunuz. Ezoterik okültist bir yapıya sahipler ve terör örgütünün üyelerinde adanmışlık ruhu var. Takiye dolayısıyla uyuyan hücreleri var, ibahiyeci taraflarıyla kendi çıkarları için her şeyi mubah görüyorlar. Dini araçsallaştırarak kullanıyorlar” dedi. Egemen Güçler Cihat Kavramını Müslümanın Müslüman ile Mücadelesine Dönüştürdüler FETÖ yapılanmasının diğer örgütler gibi küresel güçler tarafından oluşturulan laboratuvar örgütü olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Bunlar nasıl kendilerini yıllarca gizleyebildiler? Niye hala kitlesel kopmalar yok? Bu iki soruyu irdelemek gerekir” diyerek yapının toplumun her kesimine hitap eden şeytani bir tarafının olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “İslam dünyasında faaliyet göstermesi için laboratuvarlarda oluşturulmuş örgütler kurdular. Egemen güçler, cihat kavramını Müslümanın Müslüman ile savaşmasına dönüştürdüler. Uluslararası olarak bulundukları ülkelerde dinler arası diyalog diye bir şey çıkardılar. Faaliyet gösterdikleri ülkelerde eğitim, iş ve medya alanları gibi ülkeleri yönetecek araçlara sahip olmaya başladılar. Herkes hangi dilden anlıyorsa zaafları varsa o yoldan gittiler. Şeytanca bir çalışma yaptılar” diye konuştu. Şike Davasına Hepimiz Şahit Olduk Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici de konuşmasında bu yapılanmanın en az görüldüğü bakanlıklardan birisinin Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğunu aktardı. Futbol dünyasındaki yapılanmasının seçtikleri rol modeller sayesinde yürütüldüğünü söyleyen İl Müdürü Murat Eskici, “Futbolda da olduğu gibi paranın olduğu her yerde olmaya çalışıyorlardı. Bu yapıya yakın futbolcuların transferleri, iş adamları vs ile farklı şekilde bir yapı oluşturdular. Fenerbahçe şike davasına hepimiz şahit olduk. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, ‘ne şikesi, bu memleket meselesi’ demişti. Zamanla bunun gerçek olduğu ve örgütün bu süreçte parmağının olduğu ortaya çıktı” şeklinde konuştu. Biz Gençlerimize Güveniyoruz Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde 2000’e yakın kişinin ihraç edildiği bilgisini veren İl Müdürü Murat Eskici, konuşmasında gençliğe olan inancının tam olduğunu vurguladı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, “Biz gençliğimize güveniyoruz. Gençlerimiz Y kuşağı, Z kuşağı diye sınıflandırılıyor, olumsuz olarak eleştiriliyor. Ben bu görüşlerin hiçbirine katılmıyorum. Öyle inançlı kendine güvenen bir gençlik geliyor ki onlara güvenimiz sonsuz. O gece gençlerimizin ülkesine, milletine sahip çıkmak için sokaklara nasıl döküldüğüne hepimiz şahit olduk” diye konuştu. Önce Eğitim Ardından Emniyet ve Askeriye İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne ise örgüt yapılanmasının çocuklardan başladığını kaydettiği konuşmasında elebaşı Gülen’in simgesel bir figür olduğunu, üst akıl tarafından örgütün yıllarca tüm kurumlara sızdığını aktardı. “Bu örgüte küresel olarak bakmazsak, basit bir dini yapı olarak bakarsak bu yapıyı doğru okuyamayız” diyen İl Emniyet Müdürü Şahne, “Emperyalist güçler, İslam dünyasının yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak son kale olan Türkiye’yi yıkmak için bu örgütü kurmuşlardır. İzmir’de örgütlenmesine başlayan bu yapının üzerinde bir üst akıl var. Elebaşı olan şahıs sadece simgesel bir görünüm. Örgüt üst aklı devlet mekanizmasını çözümleyerek ilk olarak eğitim ardından ilk adımını polis ve asker tarafına atmış. Çocukların aile yapılarını tespit ederek o kadar sinsice çocuklarımızın ruhlarına girdiler ki anne ve babalarının önüne bir set çektiler. Okul süreçlerinde başladıkları yapılanmayı mezun olduktan sonra da bırakmadılar. Her yere sızdılar. KPSS, üniversite sınavları sonuçlarına baktığımızda bunların okulları, dersaneleri en başarılı okullar gibi gösterilerek bir algı yönetimi yapıldı. Sonra anladık ki soruları çalılarmış” dedi. Özel Harekât Binamıza Atılan Bomba Türkiye’de İlk 15 Temmuz gecesi Özel Harekât Binası başta olmak üzere Meclis’e ve Külliye’ye yapılan saldırıların alçakça olduğunu vurgulayan İl Emniyet Müdürü Şahne, birçok meslektaşının şehit olmasının acısının yüreklerinde olduğunu ve o gece yaşananların hiçbir zamanda unutulmayacağını vurguladı. 7 Şubat MİT operasyonunun ve 17-25 Aralık süreçlerinin planlı olarak yürütülen algı operasyonları olduğuna dikkat çeken İl Emniyet Müdürü Şahne, Örgütün 15 Temmuz’a kadar ki emniyetteki yapılanması çok etkili olduğu için birçok arkadaşımızı sahte operasyonlarla ihraç ettiler. Örgüt devleti ele geçirme noktasına geldiklerini düşününce devletin mahremlerine karşı harekete geçti. MİT’ e operasyon yapmaya kalktılar. 17-25 Aralık süreçlerinde sahte operasyonlar yaptılar. Biz bunları anlatamazsak da bu milletin irfanı bunları hissetti. Halkımız demokratik tepkilerini seçimlerde iktidara olan desteği ile gösterdi. Bu tepkiyi fark eden örgüt, üst düzey yöneticilerini yurt dışına gönderdi. 15 Temmuz’da PKK’nın bütün unsurları Suriye ve Irak sınırında Türkiye’ye girip doğu ve güneydoğuyu işgal etmek için bekliyordu. Özel Harekât Binamıza atılan bomba Türkiye’de ilk ke kullanılan bir bomba. Rahmetli olan kardeşlerimizin cesetleri yoktu, boş tabutları defnettik. Meclisimizi, Ankara Emniyet Müdürlüğümüzü, Külliye’yi bombaladılar. Bu kadar acımasız ve zalimler. O geceyi hayatım boyunca unutamam, hayatımın en uzun gecesiydi. Özel harekât binamızın bombalandığını duyunca büyük keder yaşadık. O duygular can yakıcıydı. Allah bir daha göstermesin” diye konuştu. Türkiye Tarihini En Büyük İhaneti Örgütün PKK ile yandaş olarak faaliyet gösterdiğini aktaran İl Emniyet Müdürü Şahne, 15 Temmuz’da Türkiye tarihinin en büyük ihanetinin yaşandığını belirtti. MİT operasyonları ile PKK’ya yapılacak çok büyük bir operasyonun engellediğini kaydeden İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “MİT operasyonlarında yaptıkları algı yönetimiyle devletin içinde ihanet edenler varmış da onlardan temizleniyormuş gibi bir algı oluşturdular. Bu sırada PKK’ya yapılacak büyük bir operasyonun önüne geçtiler. Çözüm sürecinde PKK’nın şehirlere sızmasına imkân sağladılar. O zamanlar şehit olan çocuklarımızla dağdaki teröristleri aynı safa koyan FETÖ’cü bir emniyet müdürü vardı. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. Bu yaşadıklarımızı belki de çok çabuk unutuyoruz. Ama bu ihanet Türkiye tarihini en büyük ihanetidir. İki neslimizi yok ettiler. Çocuklarımızı çaldılar, dini duygularımızı çaldılar” dedi. İzmir’de FETÖ’ye Darbe Üstüne Darbe İzmir’de bugüne kadar yürütülen FETÖ operasyonları ile ilgili rakamlar da aktaran İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, yapının yeni yapılar peşinde faaliyetlerine devam ettirmeye çalıştığına dikkat çekti. İl Emniyet Müdürü Şahne, “İzmir’de 21683 kişiye, emniyet yapılanması içinde 1263 personele operasyon yapıldı. Hala bu operasyonlarımız devam ediyor. 11340 kişiye Bylock ile ilgili işlem yapılırken; 2050 örgüt mensubu pişmanlıktan faydalanmak istemiş. Ama yapılan tüm operasyonlara rağmen bu örgüt faaliyetlerinden vazgeçmiş değil. Bu sıcak operasyonlardan sonra yeni yapılanmaya dair 38 operasyon yapıldı. 92 sahte kimlik, 632 bin dolar, 74 bin Euro, 1 milyon 570 bin TL para ele geçirilmiş. 650 şahıs ise yakalanmıştır” dedi. 15 Temmuz’un dünya demokrasi tarihini şerefli bir direnişi olduğunu söyleyen İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “Bu cennet vatanın kahraman evlatları bütün terör örgütlerine karşı mücadelesini her daim sürdürecektir” şeklinde konuşmasını tamamladı. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Köse, panele katılan protokol üyelerine hediye takdiminde bulundu. -
840 kez okundu
İKÇÜ Hekimlerine Görkemli Mezuniyet
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı mezuniyet heyecanı yaşandı. İKÇÜ’lü 145 hekimin mesleğe ilk adımı attığı törene, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal ev sahipliği yaptı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, öğretim üyeleri ve aileler hekimlerin coşkusuna ortak oldu. İKÇÜ’nün Akredite Edilen İlk Fakültesi İKÇÜ Tıp Fakültesi’nin kısa zamanda önemli başarılara imza attığını belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş hem eğitsel hem de klinik faaliyetleri ile İzmir’in en önemli yükseköğretim kurumu ve sağlık kuruluşlarından biri haline geldiğini belirtti. Bunun en önemli göstergesinin fakültenin 2025 yılına kadar aldığı akreditasyon belgesi olduğunu aktaran Prof. Dr. Akbaş, “Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği, yönetim kurulunun 23 Şubat 2019 tarihinde yaptığı değerlendirme sonucunda; İKÇÜ Türkçe Tıp Eğitimi Programı Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Ulusal Standartlarını karşıladığı tespit edilmiş ve buna dayalı olarak tıp eğitimi programı 01 Ocak 2025 tarihine kadar akredite edilmiştir Üniversitemizin akredite edilen ilk fakültesi olmasından dolayı emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Mesleğinize Duyduğunuz Sevgi Başarınızın Anahtarı İKÇÜ’lü hekimlerin eğitimleri boyunca edindikleri bilgi, deneyim ve erdemler ile mesleklerini en iyi şekilde yapacaklarından emin olduklarını belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “İnsanlığa faydalı olan her meslek, her iş çok büyük bir değere sahiptir. İnsan hayatının kalitesini artıran, karşılaştığı sorunları ortadan kaldıran her iş değerlidir. Sizler bunu şimdiye kadar çok iyi bir şekilde tecrübe ederek öğrendiniz. Doktorlukta başarının, harcanan emeklerden duyulan hazzın en önemli kaynağının insana verilen değer olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. Mesleğinize duyduğunuz sevgi, zorlukların üstesinden gelmenizde sizlere büyük destek verecektir. Problemlerle karşılaştığınızda, beklentilerinizin karşılanmadığını düşündüğünüzde yaptığınız işin iyi yönlerine odaklanmak, sabırla güzel işler yapmaya devam etmek sizlere dayanma ve zorlukları aşma gücü verecektir. Tıp eğitiminiz süresince edindiğiniz bilgilerde bu süreçlerin nasıl yönetilmesi gerektiğini sizler iyi biliyorsunuz. Dilerim ki mezuniyet sonrası hayatınızda mutlu ve başarılı olun. Tercihleriniz sizin ve sevdikleriniz için güzel sonuçlar doğuracak yönde olsun” temennisinde bulundu. Altıncı Dönem Mezunlarımızı Uğurluyoruz Tıp Fakültesi, olarak altıncı dönem mezunlarını uğurlamaktan duydukları mutluluğu paylaşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal konuşmasına pandemi sürecinde hayatlarını kaybeden tüm sağlık çalışanlarını anarak başladı. Prof. Dr. Topal, “Kararlılıkla ve zorluklarla sürdürdüğümüz COVID-19 pandemisi ile savaşımızda emek veren, fedakârca mücadele eden tüm hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza şahsım ve kurumum adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu mücadele sırasında kaybettiğimiz tüm hekimlerimize, sağlık çalışanlarımıza ve öğrenci kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Özgün Düşünceyi Yücelten Bir Eğitim Tıp Fakültesi olarak İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile birlikte kullanım protokolü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile iş birliği uygulama protokolünden aldıkları güçle bilimin önderliğinde özgün düşünceyi yücelten bir eğitim verdiklerini aktaran Dekan Prof. Dr. Fatih Esad Topal, “İKÇÜ Tıp Fakültesi akademik ve etik değerlere sahip, çevreye saygılı ve sosyal sorumluluğunun bilincinde olan öğrenci merkezli tıp eğitimi vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ideallerini sahiplenen, çağdaş, iyi hekimlik uygulamalarıyla donanımlı hekimler yetiştirmemize yardımcı olan, genç meslektaşlarımıza mesleki bilgileri dışında eleştirel ve analitik düşünmeyi öğreten, araştırma becerisi kazandıran, etik değerleri ve toplumsal sorumluluğu benimseten tüm öğretim üyelerimize hocalarımıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Gizli Kahramanlara Teşekkür Tıp eğitiminin öğrenciler, öğretim üyeleri ve tıp fakültesinin idari personelleri için yoğun emek ve özveri isteyen bir süreç olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Topal, bu süreçte teşekkürü hak eden çok sayıda isimsiz kahramana şükranlarını iletti. Dekan Prof. Dr. Fatih Esad Topal, “Eğitim ile ilgili her konuda bize destek olan, fakültemizin akredite olmasında büyük katkıları olan üniversitemizin rektörü Sayın hocamız Prof. Dr. Saffet Köse’ye, üniversitemizin bugünlere gelmesinde emeği olan değerli kurucu rektörümüz Prof. Dr. Galip Akhan’a, Eski Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Tokaç’a, değerli dekanlarımız Prof. Dr. Mehmet Ali Malas’a, Prof. Dr. Gökhan Köylüoğlu’na ve Prof. Dr. Barış Önder Pamuk’a, yardımlarını ve yakın iş birliğini bizden esirgemeyen İl Sağlık Müdürümüz Dr. Öğretim Üyesi M. Burak Öztop’a, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimimiz aynı zamanda öğretim üyemiz Prof. Dr. Ali Gürbüz’e, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Mustafa Emiroğlu’na, tüm idari personelimize şükranlarımı sunuyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. Fedakârlığın Karşılığı Şiddet Olmamalı Fakülte birincisi olarak mezuniyet kütüğüne plaket çakan Dr. Aleyna Akın, yaptığı mezuniyet konuşmasında genç meslektaşlarının duygularına tercüman oldu. Dr. Aleyna Akın artık hekimlik ile şiddetin anılmadığı bir meslek yapmak istediklerini aktararak; “Her ne şartta olursa olsun bu kadar fedakârlığın, bu kadar insanüstü çabanın karşılığı hiçbir zaman şiddet olamaz ve olmamalıdır. Biz genç hekimler, geleceğe karşı umudumuzu kaybetmeyip küçük birer kıvılcım olarak başladığımız bu yolda aydınlık meşaleler olarak yürümeye devam ediyor, hekimlerin itibarlarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve şiddetin tamamen önlenmesi için gerekli adımların daha net ve kısa sürede atılmasını umut ediyoruz. Bize 6 yıl boyunca örnek olan, bizim veya yakınlarımızın sıkıntılarında elimizden tutup bize yardımcı olan, bize birer meslektaşı olarak yaklaşıp hekimlik nosyonu kazandırmaya çalışan hocalarımıza, özellikle danışman hocam Ayşe Karataş Demirciler’ e teşekkür ediyorum. Yine 6 yıl boyunca her şeyimizi birlikte yaptığımız, birlikte gülüp birlikte ağladığımız, en güzel anlarımı paylaştığımız dönem arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ve ailelerimiz, iyi ki varsınız” dedi. Altıncı dönem temsilcisi Dr. Levent Göktürk Gümüş de tıp eğitiminin her hekimin hayatını unutulamaz anılarla, tecrübelerle donatan bir serüven olduğunu aktardığı konuşmasında tüm meslektaşlarına başarılı bir meslek hayatı temennisini paylaştı. Dr. Gümüş, “Fakülteye adımımızı attığımız ilk andan itibaren geçen her saniye, bizim donanımlı ve özgüvenli hekimler olarak yetiştirilmemize olanak tanıdı. Şu anda burada duran bizler, kazandığımız hekimlik nosyonu, benimsediğimiz etik ve vicdani değerlerin temeli bu fakültede atıldı. Buradaki kazanımlarımız tüm tıp kariyerimiz boyunca verdiğimiz her kararda etkisini hissettirecek. Kısacası geleceğimiz bu temeller üstüne kurulacak” şeklinde konuştu. Fakültenin en yüksek ortalaması ile birinci olan Aleyna Akın, ikinci olan Berken Taş ve üçüncü olan İbrahim Gürcan Demirel, adlarını İKÇÜ Tıp Fakültesinin derece yapan başarılı isimleri arasına yazdırdı. İKÇÜ’nün genç hekimler mezuniyet belgelerini hocalarının elinden alırken; Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal’ın eşliğinde Hipokrat andını okuyan mezunlar keplerini havaya atarak mezuniyet sevincini tüm konuklarla paylaştı. -
816 kez okundu
Rektör Köse’den İftar ve Şenlik Sürprizi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, merkez kampüs içerisinde yer alan öğrenci yemekhanesinde öğrencilerle birlikte iftar yaptı. Ramazan ayı boyunca açık olan öğrenci yemekhanesine konuk olan Rektör Köse’yi karşılarında gören öğrenciler şaşkınlığını gizleyemezken; Rektör Köse de gençlerle iftar sofrasında buluşmaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. İftara, Genel Sekreter Nurettin Memur, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Yasin Bulduklu, SKS Daire Başkanı Fatih Can, Öğrenci Konseyi Başkan Yardımcısı Furkan Kaya da katıldı Birlik ve beraberliğe vesile olan Ramazan Ayı’nın birçok iyiliği ve güzelliği taşıdığını belirten Rektör Köse, bu ayda anlamak ve anlayış kavramlarıyla paylaşma gibi insani değerlerin ne kadar önemli olduğunun idrak edildiğini kaydetti. Kültürün ibadet üzerinde etkisinden söz eden Prof. Dr. Köse, “Değerli öğrencilerimizle dinimizin ve kültürümüzün önemli bir parçası olan iftar sofralarını paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Yemekhanemizi Ramazan ayında bu kadar kalabalık görmek beni son derece mutlu etti. Ramazanın paylaşma ayı olduğu bilincinin gençlerimizde de müşahede etmek sevindirici. Biz gençlerimize değerlerimizi ve kültürümüzü aktarabildiğimiz nispette yarınlara güvenle bakabiliriz. Medeniyetin kurucu unsuru insandır ve insanın en verimli çağı ise gençlik dönemidir. Gençlerin düne sahip çıkmaları geleneklerine ve manevi değerlere bağlı olmaları yarını inşa etmek açısından son derece önemli. Dinamizm ve üretme yeteneklerinin en üst seviyede olduğu gençlik döneminde kültür ve değerler içselleştirildiğinde toplumsal başarı ortaya çıkacaktır. Gençlerimize sosyal ve iktisadi imkânlar sağlandığında dün olduğu gibi bugün de güçlü bir medeniyetin inşasının mümkün olacağına inanıyorum. Maddi ilerleme yanında manevi gelişme, tüm kurumların önceliği olmalıdır. Toplumsal kurumlarla aktarılan içeriğin odak noktası esasen her açıdan insan yararı ve toplumun gelişmesi olmalıdır. Biz tüm öğrencilerimizin çok boyutlu yetişmelerini kıymetli görüyoruz" dedi. Rektör Köse’den İKÇÜFEST’22 Sürprizi Ramazan ayının manevi atmosferinin İKÇÜ’de her sene olduğu gibi bu yıl da gençlerle tamamlandığını ifade eden Rektör Köse bir de müjde verdi. Pandemi nedeniyle geçtiğimiz yıl yapılamayan İKÇÜFEST’in bu yıl 25-26-27 Mayıs tarihlerinde planlandığını ve çalışmalara başladıklarını açıklayan Rektör Prof. Dr. Köse, üç gün sürecek sürpriz organizasyonlar ile gençlerin enerjisini tüm İKÇÜ ailesi olarak paylaşacaklarını kaydetti.